رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَۜ.

 

Rabbimiz üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sabit kıl. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[1]

 

رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ. رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ. رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ.

 

“Rabbimiz unutursak veya hata yaparsak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediğini de taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”{2]

 

رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَاِسْرَافَنَا ف۪ٓي اَمْرِنَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ.

 

“Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlamlaştır ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[3]

 

حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ

 

“Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!”{4]

 

رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ۟.

 

“Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!” [5}

 

اَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الْغَافِر۪ينَ. وَاكْتُبْ لَنَا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ إِنَّا هُدْنَا إِلَيْكَ.

 

"Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik.” [6]

 

حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ.

 

“Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.”{7]

 

عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَاۚ رَبَّـنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ.وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ مِنَ الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ.

 

“Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma! Merhametinle bizi o inkârcılar güruhundan kurtar.” {8]

 

رَبَّنَا اطْمِسْ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَاشْدُدْ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُوا حَتَّى يَرَوُا الْعَذَابَ الأَلِيمَ.

 

“Rabbimiz, onların mallarını yerin dibine geçir ve onların kalplerine darlık ver; onlar acı azabı görecekleri zamana kadar iman etmeyecekler.” {9]

 

رَبِّ اَدْخِلْن۪ي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْن۪ي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لي۪ مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَاناً نَص۪يراً.

 

“Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.”{10]

 

رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْلَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَداً.

 

“Ey Rabbimiz!Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumdan bize bir kurtuluş yolu hazırla”[11]

 

لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ.

 

“Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben (kendime) zulmedenlerden oldum.”[12]

 

فَافْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ فَتْحاً وَنَجِّنَا وَمَنْ مَعَنَا مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ رَبِّ

 

“Rabbim, Artık onlarla bizim aramızda sen hükmet. Bizi ve bizimle birlikte olan mü’minleri kurtar.[13]

 

رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱغْفِرْ لَنَا

 

“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler (için bizi fitne kılma) zulmüne uğratma. Bizi bağışla.(14)

 

رَّبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِىَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارًۢا

 

“Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.”[15]

 

رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ

 

“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim canımızı al.”[16]

 

رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّۜ وَرَبُّنَا الرَّحْمٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلٰى مَا تَصِفُونَ

 

“Rabbim! Adaletinle hükmünü ver. Rabbimiz rahmândır. Asılsız iddialarınıza karşı yardımına sığınılacak da yalnız O’dur.”[17]

 

عَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلْنَا ۚ رَبَّنَا ٱفْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنْتَ خَيْرُ ٱلْفٰتِحِينَ

 

“Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında gerçekle hükmet. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın.”[18]

 

RASULULLAH’IN SIKINTI HALLERİNDE VE DÜŞMANLA KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNDA YAPTIĞI DUALAR

 

«  يَا حَىُّ يَا قَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ أسْتَغِيثُ»  « يَاذَا الجَلَالِ وَالإكْرَامِ. »

 

“Ey diri olan, ey Kayyûm olan Rabbim, rahmetinle yardımını talep ediyorum.”“ Yâ ze’lcelâli ve’l-ikrâm”[19]

 

«لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْعَظِيمُ الْحَلِيمُ،  لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمُ،  لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ رَبُّ السَّمَوَاتِ،  وَرَبُّ الأَرْضِ، وَرَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمُ. »

 

“Halim ve azim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük arşın Rabbi olan Allah’ dan başka ilah yoktur. Göklerin ve yerin Rabbinden başka ilah yoktur. O, Kerim olan, Arşın Rabbidir.”[20]

 

« أللّهُ اللّهُ رَبِّى لَا أُشْرِكُ بِهِ شَيْئاً. »

 

“Rabbim Allah’tır, Allah! Ben ona hiçbir şeyi ortak koşmam!” [21]

 

« تَعَوَّذُوا(نَتَعَوَّذُ) بِاللَّهِ مِنْ جَهْدِ الْبَلَاءِ، وَدَرْكِ الشَّقَاءِ، وَسُوءِ الْقَضَاءِ، وَشَمَاتَةِ اَعْدَاءِ. »

 

"Belanın ezmesinden, helâkın gelmesinden, kötü kazadan(olaydan), düşmanların şamatasından Allah'a istiâze edin(ederim)."[22]

 

«اَللَّهُمَّ إِنَّا نَجْعَلُكَ فِي نُحُورِهِمْ، وَنَعُوذُ بِكَ مِنْ شُرُورِهِمْ. »

 

“Allah'ım! Düşmanların kötülüklerini defetmeni Senden istiyoruz ve kötülüklerden Sana sığınıyoruz."[23]

 

« اَللَّهُمَّ أَنْتَ عَضُدِي، وَأَنْتَ نَصِيرِي، بِكَ أَجُولُ، وَبِكَ أَصُولُ، وَبِكَ أُقَاتِلُ. »

 

"Allah’ım! Sen benim dayanağımsın, sen benim yardım edenimsin. Senin yardımınla hareket eder, senin yardımınla düşmana saldırır ve senin yardımınla düşmanla savaşırım."[24]

 

«اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ، وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيْمِ، كُنْ لِي جَاراً مِنْ فُلاَنِ بْنِ فُلاَنٍ، وَأَحْزَابِهِ مِنْ خَلاَئِقِكَ، أَنْ يَفْرُطَ عَلَيَّ أَحَدٌ مِنْهُمْ أَوْ يَطْغَى، عَزَّ جَارُكَ، وَجَلَّ ثَنَاؤُكَ، وَلَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ. »

 

Üç kere: "Yedi kat semanın ve Yüce Arş’ın Rabbi olan Allah’ım! Falan oğlu falanın ve yarattıklarının içerisinde onun taraftarlarından birisinin kötülükte aşırı davranmasından ya da azgınlaşmasından beni koru. Sana sığınan güçlü ve senin övdüğün büyük olur. Senden başka hak ilah yoktur."[25]

 

«اللَّهُمَّ مَتِّعْنِي بِسَمْعِي وَبَصَرِي وَاجْعَلْهُمَا الْوَارِثَ مِنِّي وَانْصُرْنِي عَلَى مَنْ يَظْلِمُنِي وَخُذْ مِنْهُ بِثَأْرِي

 

“Allahım! Kulağım ve gözüm ile beni faydalandır. O ikisine benden miras sahibi kıl. Bana zulmedene karşı bana yardım et ve ondan intikamımı al.” [26]

 

« اللَّهُمَّ إِنَّا نَجْعَلُكَ فِي نُحُورِهِمْ ، ونَعُوذُ بِكَ مِنْ شُرُورِهِمْ. » 

 

“Allah’ım! Senden, onların önünü kesmeni istiyoruz. Onların verecekleri zarardan sana sığınıyoruz”[27]

 

اللَّهُمَّ زِدْنَا وَلَا تَنْقُصْنَا وَأَكْرِمْنَا وَلَا تُهِنَّا وَأَعْطِنَا وَلَا تَحْرِمْنَا وَآثِرْنَا وَلَا تُؤْثِرْ عَلَيْنَا وَارْضِنَا وَارْضَ عَنَّا.

 

 “Allah’ım! Biz Müslümanların sayısını artır, eksiltme. Bizi şerefli kıl, alçaltma. Bize ver, bizi mahrum etme. İyiliklerde bizi gözet, bizim üzerimize başkalarını tercih etme. Bizi memnun et, sen de bizden razı ol.”

 

رَبِّ أَعِنِّي وَلَا تُعِنْ عَلَيَّ، وَانْصُرْنِي وَلَا تَنْصُرْ عَلَيَّ، وَامْكُرْ لِي وَلَا تَمْكُرْ عَلَيَّ، وَاهْدِنِي وَيَسِّرِ الهُدَى إِلَيَّ، وَانْصُرْنِي عَلَى مَنْ بَغَى عَلَيَّ.

 

“Rabbim! Bana yardım et, aleyhime olan şeylere yardım etme. Bana başarı ver, aleyhime başarı verme. Lehime tedbir al, aleyhime tuzak kurulmasına izin verme. Beni hidayete erdir,hidayeti bana kolaylaştır. Bana saldıran kimseye karşı yardım eyle. [28]

 

«اَللَّهُمَّ إنِّى عَبْدُكَ، وَابْنُ عَبْدِكَ، وَابْنُ أمَتِكَ، وَفِي قَبْضَتِكَ، نَاصِيَتِى بِيَدِكَ، مَاضٍ  فِيَّ حُكْمُكَ عَدْلٌ فِيَّ قَضَاؤُكَ. أسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ سَمَّيْتَ بِهِ نَفْسَكَ، أوْ أنْزَلْتَهُ فِي كِتَابِكَ، أوْ اسْتَأْثَرْتَ بِهِ فِي مَكْنُونِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ أنْ تَجْعَلَ الْقُرْآنَ رَبِيعَ قَلْبِي وَجَلَاءَ هَمِّى وَغَمِّى.»

 

"Allahım ben senin kulunum, kulunun oğluyum, câriyenin oğluyum, senin avucunun içindeyim, alnım senin elinde. Hakkımdaki hükmün câridir. Kazan ne olursa hakkımda adâlettir. Kendini tesmiye ettiğin veya kitabında indirdiğin veya nezdinde mevcut gayb hazinesinden seçtiğin, sana ait her bir isim adına senden Kur'ân'ı kalbimin baharı, sıkıntı ve gamlarımın atılma vesîlesi kılmanı dilerim." Bu duayı okuyan her kulun gam ve sıkıntısını Allah gidermiş

 

---

 

[1] Bakara, 250

 

[2] Bakara, 286

 

[3] Âl-i İmran, 147

 

[4] Âl-i İmran, 173

 

[5] Ârâf, 47

 

[6] A’raf, 155-156

 

[7] Tevbe, 129

 

[8] Yunus, 85-86

 

[9] Yunus, 88

 

[10] İsra, 80

 

[11] Kehf, 10

 

[12] Enbiya, 87

 

[13] Şuara, 118

 

[14] Mümtehine, 5

 

[15] Nuh, 28

 

[16] A’raf, 126

 

[17] Enbiya, 112

 

[18] A’raf, 89

 

[19] Tirmizî Daavât 99, (3522). (Hasen)

 

[20] Buhârî, Daavât 27, Tevhîd 22, 23; Müslim, Zikir 83. Ayrıca bk. Tirmizî, Duâ 39; İbni Mâce, Duâ 17 (Sahih)

 

[21] Ebû Dâvud, Salât 361, (1525), İbnu Mâce, Dua 17, (3882). (Sahih)

 

[22] Buhârî, Kader 13, Da'avât 28; Müslim, Zikr 53, (2707); Nesâî, İstiâze 34, (8, 269, 270).

 

[23] Ahmed, Nesai, Ebu Dâvud, (2/89) (Sahih)

 

[24] Ebu Davud (3/42), Tirmizi, (5/572); bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/183). (Sahih)

 

[25] Buhâri, Edebu’l-Müfred, (h.707) (Sahih)

 

[26] Buhari, edebu’l-Müfred, Tirmizi, Bk. Sahihu Tirmizi 3/188 (Sahih)

 

[27] Ebû Dâvûd, Vitr 30

 

[28] Tirmizî, De’avât, 114; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 947; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29381