Şia Ve İrancılık Hakkında
Şia ehli sünnetin dışında kabul edilen, İslam dünyasında başta İran olmak üzere pek çok müntesibi bulunan fıkhi, itikadi ve siyasi önemli bir mezheptir. Resulullah’ın vefatından sonra halifeliğin Hz. Ali’ye geçmesi gerektiğini savunan, ilk üç halifeyi bununla beraber on iki imama uğramayan hadisleri kabul etmeyen Şia mezhebi, ehli sünnet ile bazı noktalarda ayrılır. Bugün Şia-İrancılık denilerek Müslümanlar arasında bir savaş meydana getirilmek isteniyor. ABD, Ortadoğu’da çok kan döktü, zayiat verdi. Bundan sonra yeni bir plan devreye koydu. Bu plan, Şii-Sünni arasında ki ihtilaflı meseleleri ateşleyerek iki grup arasında savaş çıkartmak. Böylece hem Müslümanları birbirine kırdıracak hem de kendisi masraftan kurtulmuş olacak. Alparslan Kuytul Hocaefendi, Müslümanların çekilmeye çalışıldığı bu kirli oyuna karşı ümmetin birliğe koşmasını, ABD’nin oyuna gelmemesi gerektiğini savunuyor.
Ehl-i sünnetin ekseriyetine göre şia, ehl-i sünnet dışında bidat ehli bir mezheptir. "Bütün görüşleri yanlıştır" demek hata olmakla birlikte ehli sünnet ile ortak olan pek çok görüşü bulunmaktadır. (Caferiye mezhebinin pek çok görüşü hanefilere benzer) 12 imam meselesi, imamların masumiyeti konusu, ric'at inancı, mut-a nikahı gibi meselelerde ehli sünnetin kabul etmediği görüşleri savunduğu için bidat ehli sayılır. 12 imamdan birisine rastlamamışsa pek çok hadisi kabul etmezler. Bu sebeple de binlerce hadisten mahrum kalmışlardır. Bu da şia mezhebinin sünnete bakışında problem meydana getiriyor. Bu bütün meselelerde sünnete aykırı görüşe sahiptirler demek değildir. "Bazı meselelerde görüşleri ehl-i sünnet’in dışındadır, bazı görüşleri bidattir" denilebilir. Bütün görüşlerini aynı kefeye koyarak hepsi yanlıştır diyemeyiz. Çünkü bütün görüşleri yanlış değildir. Aynı kıbleye dönüyoruz. Ehl-i Sünnete göre ehl-i kıble tekfir edilmez. Namaz kılan birisine kafir denilemez.
Alparslan Kuytul Hocaeefendi, şia hakkında şunları söylemektedir: ”Biz ehl-i sünnetiz. Bizim görüşümüz ehl-i sünnetin görüşüdür. Birinci halife Hz. Ebu Bekir, ikinci halife Hz. Ömer, üçüncü halife Hz. Osman, dördüncü halife Hz. Ali’dir. Hepsinin başımız üzerinde yeri vardır, hepsi de halifedir. Şii'ler ilk üç halifeyi kabul etmiyorlar fakat biz ehl-i sünnetiz, kabul ediyoruz. Şii'lerin görüşünü yanlış buluyoruz. Şia ile olan ilmi meselelerde konu alimlere bırakılmalıdır. İlmi tartışmaları alimler yapmalıdır. Şu an da Müslümanların gündemi bu tartışmalar ile doldurulmamalıdır. Şii-sünni çatışması başlatarak Müslümanları birbirine öldürtmek Amerika'nın bir projesidir. Bu oyuna gelmemek icap eder. Şia'nın aleyhinde konuşan bir sünni ya da sünnilerin aleyhinde konuşan bir şii, Amerika'nın ekmeğine yağ sürmüş olmaktadır, bu oyuna gelmeyelim. Bunun zamanı değildir. Davamız da bu değildir. İslam medeniyeti kurulsun. Şii alimleri ile sünni alimleri otursunlar, müzakere etsinler.”
Alparslan Kuytul Hocaefendi Şia’yı tekfir etmediği için Şia-İrancı ithamına maruz kalmaktadır. Mesele açıktır ve Hocaefendinin görüşü ortadadır.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Şia-İrancılık hakkındaki bazı konuşmaları aşağıda yer almaktadır:
https://furkantv.org/sia-mezhebine-mensub-olanlari-kardes-olarak-gormekte-sakinca-varmidir_063ef4e16
https://furkantv.org/sia-mezhebini-nasil-gormemiz-gerekir-arkasinda-namaz-kilinir-mi_ccb8effd3