Yılbaşı Kutlamak Caiz mi? Yılbaşı Nedir? ve Noel’in Tarihçesi
Miladi takvimin başlangıcı olarak kabul edilen 1 Ocak tarihi Hristiyan inancının bir sembolü ve bayramı olarak kutlanır.
İslam dininde yer almayan yılbaşı kutlaması, batı medeniyetini taklit eden Müslümanlar arasında da yaygınlaşmış ve bir bayram gibi kutlanır hale gelmiştir.
Peki bu şekilde yılbaşı kutlamak ne derece doğrudur ve İslam'a göre bu caiz midir bakalım:
Noel ve Yılbaşı Kutlamasının Tarihçesi
Tarihi kaynaklara baktığımızda, Hz. İsa’nın doğumu ile alakalı kesin bilgilere ulaşılamamaktadır. Bu konuda Hristiyan aleminde ihtilaflar yaşanmaktadır. Batı’da bulunan Hristiyan kiliseleri Hz. İsa‘nın doğumunu 25 Aralık olarak kabul edip kutlarken, Doğu’da bulunan Hristiyan Kiliseleri ise Hz. İsa’nın doğumunu 6 Ocak olarak kabul edip kutlamaktadırlar. Hristiyanlar arasındaki bu ayrılığın sebebini Meydan Larousse Ansiklopedisi’nin Noel kısmında şöyle ifade edilmektedir. “Milattan önce güneşe tapan putperestler, tanrı saydıkları Güneş’in her gün biraz daha erken kendilerini terk etmesine üzülürlerdi. 25 Aralık’ta günler tekrar uzamaya başlayınca, Güneşin kendileri ile kalmaya razı olduğuna sevinerek kutlamalar yaparlardı.” Bu kutlamalar sırasında dans ederler, içki içerler ve ışıklandırma yaparlardı. O günde hindi kesme, domuz başı, kaz kızartması yemeyi ve birbirlerine çeşitli hediyeler vermeyi, gelenek haline getirmişlerdi.
Yeni Rehber Ansiklopedisi’nde ise bu konuya şöyle yer verilmektedir. “O dönemde, Hz. İsa’nın doğum günü kesin olarak bilinmediği için, ilk Hıristiyanların Hz. İsa’nın doğumu için kutladıkları özel bir gün yoktu. Bu sırada Roma İmparatorluğunun her yerinde Güneşe ve putlara tapılıyordu. Roma İmparatoru Büyük Konstantin, putperest iken miladın 313 senesinde Hıristiyanlığı kabul etti. Putperestlikten birçok şeyleri de Hristiyanlığa soktu. Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralık’ı yılbaşı kabul etti. Hz. İsa’nın kurtarıcı tanrı olduğuna inanan Hristiyanlar da, Hz. İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğunu kabul ettiler. Sonunda bu geceyi miladi yılbaşı ve Noel olarak her sene kutlamaya başladılar.”
Görülüyor ki bu yılbaşı kutlaması ve noel aslında Hristiyanlıkta bile olmayan ve Hz. İsa ile hiçbir alakası yoktur. Katolik Hristiyanları sadece 25 Aralık gecesini ayinler düzenleyerek geçirmektedir. Fakat 31 Aralık geceleri hiçbir kilisede kutlanmamaktadır.
Yılbaşı ve Noel nedir farklı şeyler mi?
Noel ne zaman? Hristiyanlar yılbaşını kutlamak için 25 Aralık gecesini baz alırlar ve bunu Noel Bayramı olarak adlandırmaktadırlar.
Yılbaşı ise yeni yılın başlangıcını temsil eder. Noel Hristiyanların dini bayramı sayılırken 31 Aralık gecesinde kutlanan yılbaşı kutlamasının herhangi bir dini niteliği yoktur.
Yılbaşı gecesine dair Ayet ve Hadis var mı?
Yılbaşı kutlamak ile ilgili Ayetler
- "İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah`tan korkup sakının..." (Maide, 5/2)
- "Zulüm yapanlara en ufak bir meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah`tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz." (Hud, 11/113)
- "O (Allah) size Kitapta: 'Allah`ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz.' diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır." (Nisâ, 4/140)
Yılbaşı kutlamak ile ilgili Hadisler
- "Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır." (Ebu Davûd, Libas 4)
- Peygamber (sav) Efendimiz, müşrik ve kâfirlere benzememeleri için ashabına, sakallarını uzun, bıyıklarını kısa kesmelerini emretmiştir. Peygamberimize gelerek “Müslüman oldum, Ya Resulellah! “ diyen kişiye: Peygamber (sav) Efendimiz: “Kâfirlik alameti olan saçını kes ve sünnet ol ” buyurmuştur.( Ebu Davut, Taharet.131)
- “Rahiplerin elbiseleri gibi, gayri müslimlere mahsus elbiseler giymekten sakının. Kim onların şekillerine bürünür ve onlara benzemek isterse benden değildir”.( Taberani, Evsat.4/541 (3921))
- “Sizler, kendinizden önce geçen milletlerin yoluna karışı karışına, arşını arşınına, tıpa tıp muhakkak uyacaksınız. O dereceye kadar ki, şayet onlar daracık bir keler deliğine girmiş olsalar, siz de muhakkak onlara uyarak oraya gireceksiniz, onlara tabi olacaksınız”. Ebu Sait (ra) diyor ki, Biz: “Ya Resulallah! bu ümmetler Yahudiler ve Hıristiyanlar mıdır? diye sorduk. Peygamber (sav) Efendimiz: “Onlardan başka kim olacak…!” buyurdu. ( Enbiya.48, İtisam.14. Müslim.ilim.6 )
- “Bir çift ayakkabının bir tekinin diğer tekine eşitliği gibi İsrail oğullarını kuşatan iman ve ahlak düşüklüğünün tıpa tıp benzeri, bana inanan insanları da kuşatacaktır. Öylesine kuşatacaktır ki, onlardan bir fert açıktan anasıyla zina yapacak olsa ümmetimden bu işi yapacak bir kişi ortaya çıkacaktır”. (Feyzül-Kadir. 6/ 346. Hadis no.7532)
Yılbaşı nedeniyle milli piyango bileti, noel ağacı vb. satmak caiz midir?
Yılbaşı kutlama nedeniyle organize edilen Milli Piyango, kumar nevinden sayıldığından haramdır. Diğer taraftan Noel ağacı süsleme, Noel baba oyuncakları, parti şapkaları gibi şeyler kafirlere benzeme tehlikesi barındırdığından kesinlikle uzak durulması gerekmektedir. Peygamber Efendinizin de buyurduğu gibi “Müslümanların iki tane bayramı vardır. Bunlar da Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır.” Bunun dışındaki bayramların islami bir dayanağı yoktur.
Yılbaşı kutlamak ile Hristiyanlara benzer miyiz?
Hristiyan inancına göre kutlanan yılbaşı gecesini onlar gibi özel sayarak kutlamak caiz değildir. Çünkü bu onlara benzemek olur. Allah Resulü ise ehli kitaba benzemekten menetmiştir. Bir gün Peygamberimiz bir Müslümanı defnederken ayakta bekliyor. Herkeste ayakta...Bir Yahudi alimi geliyor ve "Ya Muhammed! Bizde ölülerimizi toprağa verirken böyle ayakta bekleriz." diyor. Efendimiz; "Etrafında ki Müslümanlara oturun" diyor ve kendisi de oturuyor.Sonra Peygamberimiz: “Ehli kitaba muhalefet edin onlara benzemeyin” buyuruyor. "Onlar sakallarını keser, bıyıklarını uzatırlar. Siz sakallarınızı uzatınız, bıyıklarınızı kısaltınız. Onlara muhalefet ediniz" buyuruyor.
Yine buna binaen Resulullah Sallahu Aleyhi ve Sellem başka hadislerde de şöyle buyurmuştur:
“Kim bir kavme benzemeye özenirse, o da onlardandır” buyurmuşlardır.(Ebu Davud, Libas, 4031)
“Muhakkak ki siz, kendinizden öncekilerin yoluna kulacı kulacına, arşını arşınına ve karışı karışına muhakkak tıpatıp uyacaksınız, Hatta onlar (daracık) bir keler deliğine girseler siz de muhakkak o deliğe gireceksiniz.” Sahabiler, “Ya Resulallah! (O milletler) yahudiler ve hristiyanlar mı?” diye sordular. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Bunlar olmayınca başka kimler olur? buyurdu.” (İbn-i Mace, 3993)
Yılbaşı bayram mıdır?
Bir yılı geride bırakıp sonra bunun kutlamasını yapmak İslam ahlakına aykırıdır. Zira İslam’ın 2 bayramı var ve bunlar Allah Azze ve Celle tarafından Müslümanlara hediye edilen bayramlardır.
Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiği zaman orada bazı bayramlar olduğunu ve bu bayramların kutlandığını gördü. Bunun üzerine Peygamberimiz; “Allah size onların yerine Kurban ve Ramazan Bayramı’nı hediye etti. Onları bırakın ve Ramazan ve Kurban Bayramı’nı kutlayın” buyurdu.
Yılbaşı Kutlaması Konusunda Alparslan Kuytul Hocaefendi Yaptığı bir konuşmada şöyle der:
“Kıymetli kardeşlerim, İslam'ın görüşü budur. Batıla, yanlışa benzemek doğru değildir. Bu yılbaşı bizim bayramımız değil ve bu bayramda değildir. Hatta insan bir sene daha yaşlandım ve bu bir sene içerisinde ömrüm nasıl geçti diyerek üzülmesi gerekir. Çünkü ömrünün birçoğu boş geçti. Üzüleceğine seviniyorsun.”
Müslümanlara düşen vazife bu günde kutlama yapmak yerine ömrümüzden geçen koca bir senenin muhasebesini yapmaktır. Müslümanlar bu günde geçmişin muhasebesini yapıp, İslami noktada kendine çeki düzen vermelidir.
Yine Allah'u Teala kulluk kitabımızda şöyle buyurmaktadır:
“Rabb’imiz Allah’tır’ deyip sonra da (bütün hâl ve hareketlerinde Allâh’ın emirlerini, Resûlü’nün sünnetini esas alarak) dosdoğru yaşayanlara; (evet) onlara (kıyâmet gününde) hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir de. (Çünkü) onlar, cennet ehlidirler. Yapmakta oldukları (güzel amel ve hareketlerine) mükâfat olmak üzere, orada ebedî kalacaklardır.” (Ahkaf, 13-14)