Yaşlılarımız Bizim Baş Tacımızdır!
Dünya genelinde Covid-19’la mücadele ettiğimiz bu zorlu günlerde,İslam’ın medeniyet olarak bize öğrettiği bazı hakikatleri hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor.
Dünya salgın hastalıklarla mücadele verirken, ülkemiz genelinde de birtakım önlemler ve tedbirler alınmaktadır. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığınca; 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı bulunanlara yönelik sokağa çıkma yasağı getirildi. Özellikle risk altında bulunduğu söylenen yaşlıların bu zorlu süreçte evde kalarak kendilerini korumaları gerekirken, İslam ahlakının gereği olarak gençlerin de onlara destek ve yardımcı olması gerekmektedir.
Ayrımcı tutumların davranışa dönüştüğü ve yaşlıların toplumda yük olarak görüldüğü, Batı toplumlarının aksine İslam medeniyetinde yaşlılar; evlerin bereketi, toplumun rahmet ve mağfiret vesilesi olarak görülür. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem “İnsanların en hayırlısı kimdir?” sorusuna “Ömrü uzun, ameli güzel olandır” (Tirmizî, Zühd, 21) cevabını vermiştir. Yine Peygamberimiz Efendimiz(sav) “Yaşından dolayı bir yaşlıya hürmet eden gence, Allah yaşlılığında hürmet edecek kimseleri nasip eder” (Tirmizî) buyurmuştur. Yaşlılarımızın ömürlerinin bu en hassas döneminde yanı başlarında olmak, ihtiyaçlarını karşılamak, hayır dualarını almak, temel insani ve İslami vazifelerimizden biri olarak görülmektedir.
Bilindiği üzere bu yasak kapsamında bizler, medeniyetimizin baş tacı olan yaşlılarımızın ihtiyaçlarını görürsek hem toplumun salahiyeti için hem de Allah’ın rızasını kazanma yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde “Küçüklerimize şefkat göstermeyen ve büyüklerimizin kadrini bilmeyen bizden değildir”(Tirmizî) diyerek yaşlılara hürmetin ne denli önemli olduğunu vurgulamıştır.
Unutmamalıyız ki bugünün ihtiyarları dünün gençleri olduğu gibi, bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacaktır. Rabbimiz bu gerçeği Kur’ân-ı Kerim’de şöyle dile getirmektedir: “Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, kudret sahibi olandır” (Rûm, 30/54)
İslam’ın bu denli kıymet verdiği ve toplumun baş tacı olarak görülmesi gereken yaşlılarımız, Batı medeniyetinde aşağılanmakta ve hor görülmektedir.
Bizler Batı medeniyetinin aksine, İslam Medeniyetini isteyen Furkan gönüllüleri olarak, bu yasaklama kapsamında Rasullulah(sav)’ın “Güçsüz ve düşkünleri araştırıp bana getirin, (ihtiyaçlarını karşılayayım). Çünkü siz ancak içinizdeki güçsüzler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz" (Tirmizî, Cihad, 21/24)
Biz Furkan Gönüllüleri olarak, evinden çıkamayan, dışarıdaki ihtiyaçlarını göremeyen yaşlı ve hasta vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak üzere gönüllü olduğumuzu tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz.