Ramazan Ayı Maneviyat ve İbadet Çetele Tablosu | PDF
Siz değerli kardeşlerimiz için Ramazan ayını hakkıyla değerlendirmenize ve Rabbimizin mağfiretini celbetmenize vesile olacak içerisinde namaz çizelgesi de bulunan maneviyat çetele tablosu hazırladık. Çetele tablosu nedir? merak eden kardeşlerimiz bu yazımızı inceleyerek Ramazan ayında yapabilecekleri birbirinden kıymetli amelleri öğrenebilirler….
Ramazan Ayının Önemi
Öncelikle mübarek 3 aylardan Recep ve Şaban aylarını geride bırakıp bizi Ramazan’a ulaştıran Allah’a hamdolsun. Ramazan ayının en önemli ibadeti şüphesiz ki oruçtur. Farz olan bu kıymetli ibadeti hakkıyla yapabilene müjdeler olsun! Allah’ın affı-mağfiretinin bol olduğu, meleklerin hatta denizdeki balıkların bile oruç tutana istiğfar ettiği, orucun açıldığı ilk anda yapılan duanın kabul olduğu, cehennem ile oruçlu arasına yerle gök arası kadar mesafe konulduğu, cennette sadece oruçluları çağıracak Reyyan kapısı ve nice rahmetler…
Bu nedenlerle Ramazana ulaşmak ayrı bir kazanç, büyük bir şereftir. Değerini Kuran’dan alan Ramazan ayını Kuran’la değerlendirmek bu kazancı, bu şerefi hakkıyla yaşamanın en güzel yoludur.
Tüm bu müjdelere ve rahmetlere erişebilmek için Ramazan ayına yönelik güzel bir plan yapmak gerekir. Hazırlamış olduğumuz maneviyat çetele tablosu sayesinde bu Ramazanınızın daha verimli geçmesini sağlayabilirsiniz.
Çetele tablosu hazırlanırken Ramazanda yapacağımız ibadetleri 3İ ve 3T olarak özetledik. 3İ yani: İftar, İtikâf, İnfak (Fakirlere yardım). 3T yani: Teravih, Tesbihat, Teheccüd. Rahmet üstüne rahmet, müjde üstüne müjde… 11 ay boyunca biriken günahlarımızdan arınmanın, paslanan kalplerimizi parlatmanın yoludur Ramazan. Tasavvuf ehlinin riyazette (nefsi terbiye) dikkat çektiği dört hususa Ramazanda hassaten dikkat etmemiz, nefsimizi terbiye etmemiz de çok etkili bir yol olacaktır. Aslında kıymeti bilinerek geçirilmiş bir ramazanda çetele tablosu vesilesi ile de bu dört hususa doğal olarak dikkat edilir. Az yeme, az uyuma, az konuşma ve uzlet.
Ramazan gecelerinde edilen duaların makbul olduğu şuuruyla sizler için seçtiğimiz dua ayetlerini ve dua hadislerini bolca okumanızı, ezberleyip bu dualarla Rabbimize yalvarmanızı tavsiye ederiz.
Hayırlı bereketli, affedilmeyi başarabildiğimiz bir Ramazan geçirebilmeyi temenni eder ve bir sonraki yıl tekrardan rahmet ve mağfiret ayı Ramazana kavuşabilmeyi Rabbimizden niyaz ederiz. Tüm dünyada Allah’ın dini uğruna zulüm gören Müslümanların üzerinden zulmün kalkması ve Allah’ın zaferinin mü’minlere ulaşması duasıyla…
Öncü Neslin Ramazan Ayı Maneviyat Çetele Tablosu
Kur’an Okuma: Günde 1 Cüz
Meal Okuma: Günde 5 Sayfa
Kitap Okuma: 15 Günde 1 Kitap
Kaza Namazı: Haftada 3 Günlük
Teheccüd: Her Gün
Duha: Haftada 5 Gün
Evvabin: Haftada 5 Gün
Teravih Namazı Kılma: Hergün
Abdestli Gezmek
İftara Misafir Davet Etme
İtikafa Girme (Son 10 Gün)
Tefekkür Etme
Sadaka Verme
Hasta, Taziye, Mezarlık ve Kimsesizleri-Fakirleri Ziyaret
İftar öncesinde TVFurkan’da yayınlanacak olan programlar takip edilir.
Zikir-Dua: Sabah akşam virdlerinde geçen dua ve tesbihatlar günlük olarak okunmalıdır. Ayrıca aşağıdaki ayet ve hadislerle dua etmeye özen gösterilmelidir.
İbadet Çetelesi Tablosu Nedir? Nasıl Kullanılır?
Çetele tablosu kullanacak olan kardeşlerimiz her günün sonunda tabloda o gün yaptıkları amellere artı işareti, yapamadıkları amellere de eksi işaret koyabilirler. Bu şekilde Ramazan ayı boyunca her bir günü nasıl geçirdiğini çetele tablosu vesilesi ile kontrol edebilir.
Okunacak Dua Ayetleri
رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ
“Rabbimiz unutursak veya hata yaparsak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediğini de taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[1]
رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَۜ
“Rabbimiz üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sağlamlaştır. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[2]
رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةًۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ
“Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi kaydırma, bize katından bir rahmet ver, şüphesiz sen çok bağışlayansın.”[3]
رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَاِسْرَافَنَا ف۪ٓي اَمْرِنَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ
“Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlamlaştır ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[4]
رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْلَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَداً .
“Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” [5]
رَبِّ لَا تَذَرْن۪ي فَرْداً وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِث۪ينَۚ
“Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın.”[6]
رَبِّ اِنّ۪ي لِمَٓا اَنْزَلْتَ اِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَق۪يرٌ
“Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım.”[7]
رَبَّـنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذ۪ينَ سَبَقُونَا بِالْا۪يمَانِ وَلَا تَجْعَلْ ف۪ي قُلُوبِنَا غِلاًّ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا رَبَّـنَٓا اِنَّكَ رَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ۟
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.”[8]
رَبَّـنَاعَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪ير
“Ey Rabbimiz! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.” [9]
رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُالْحَك۪يمُ
“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz Sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”[10]
عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَاۚ رَبَّـنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ
“Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!” [11]
رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ۟
“…Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!” [12]
رَبَّـنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَتَوَفَّـنَا مُسْلِم۪ينَ۟
“ Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim canımızı al.”[13]
اَنّ۪ي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ
“…Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.” [14]
OKUNACAK DUA HADİSLERİ
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَضِلَّ أَوْ أُضَلَّ، أَوْ أَزِلَّ أَوْ أُزَلَّ، أَوْ أَظْلِمَ أَوْ أُظْلَمَ، أَوْ أَجْهَلَ أَوْ يُجْهَلَ عَلَيَّ
“Allah’ım, sapmaktan ve saptırılmaktan, kaymaktan ve kaydırılmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahilce davranmaktan ve bana cahilce davranılmasından sana sığınırım.”[15]
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي، وَارْحَمْنِي، وَاهْدِنِي، وَاجْبُرْنِي، وَعَافِنِي، وَارْزُقْنِي
“Allah’ım, ibadetlerimdeki kusurlarımı bağışla, ibadetlerimi kabul et, bana acı, beni hak yolda sabit kıl, her iki dünya belâlarından afiyet ver, bana helalinden rızık ver.”[16]
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ كُلِّهِ مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا لَمْ أَعْلَمْ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّهِ مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا لَمْ أَعْلَمْ
“Allah’ım, senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hepsini isterim, bildiğim ve bilmediğim şerrin tümünden de sana sığınırım.”[17]
“ مَا مِنْ عَبْدٍ تُصِيبُهُ مُصِيبَةٌ فَيَقُولُ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ اللَّهُمَّ أْجُرْنِي فِي مُصِيبَتِي وَأَخْلِفْ لِي
خَيْرًا مِنْهَا إِلاَّ أَجَرَهُ اللَّهُ فِي مُصِيبَتِهِ وَأَخْلَفَ لَهُ خَيْرًا مِنْهَا ”
Bir kula bir musibet isabet eder de; “Şüphesiz ki bizler, Allah’ın kullarıyız ve (âhirette) dönüşümüz de yalnızca O’nadır. Allah’ım! Başıma gelen musibet sebebiyle bana ecir ver ve bana ondan daha hayırlısını bağışla.”derse, Allah ona daha hayırlısını verir.[18]
« اللَّهمَّ أَصْلِحْ لي دِيني الَّذي هُوَ عِصْمَةُ أَمْرِي ، وأَصْلِحْ لِي دُنْيَايَ التي فِيهَا مَعَاشِي ، وَأَصْلِحْ لي آخِرَتِي الَّتِي فِيها مَعَادِي، وَاجْعَلِ الحَيَاةَ زِيَادَةً لِي فِي كُلِّ خَيْرٍ ، وَاجْعَلِ المَوْتَ رَاحَةً لِي مِنْ كُلِّ شَرٍّ ».
“Dayanılmayacak dertten, insanı helâka götürecek zorluklara uğramaktan, başa gelecek her türlü fenalıktan ve düşmanı sevindirecek felaketlerden Allah’a sığınırım. [19]
« لا إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ العَظِيمُ الحَلِيمُ ، لَا إِلَهَ إِلاَّ اللَّه رَبُّ العَرْشِ الْعَظِيمِ ، لا إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ رَبُّ السَّمَوَاتِ ، ورَبُّ الأرْضِ ، ورَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ »
“Büyüklük ve hilm sahibi olan Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Göklerin Rabbi yerin Rabbi, ve kerim arşın Rabbinden başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. [20]
اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ، وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيْمِ، كُنْ لِي جَاراً مِنْ فُلاَنِ بْنِ فُلاَنٍ، وَأَحْزَابِهِ مِنْ خَلاَئِقِكَ، أَنْ يَفْرُطَ عَلَيَّ أَحَدٌ مِنْهُمْ أَوْ يَطْغَى، عَزَّ جَارُكَ، وَجَلَّ ثَنَاؤُكَ، وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
Üç kere: “Yedi kat semanın ve Yüce Arş’ın Rabbi olan Allahım! Falan oğlu falanın ve yarattıklarının içerisinde onun taraftarlarından birisinin kötülükte aşırı davranmasından ya da azgınlaşmasından beni koru. Sana sığınan güçlü ve senin övdüğün büyük olur. Senden başka hak ilah yoktur.”[21]
اللهُ أَكْبَرُ، اللَّهُ أَعَزُّ مِنْ خَلْقِهِ جَمِيْعاً، اللَّهُ أَعَزُّ مِمَّا أَخَافُ وَأَحْذَرُ، أَعُوذُ بِاللهِ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، الْمُمْسِكِ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ أَنْ يَقَعْنَ عَلَى الأَرْضِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ، مِنْ شَرِّ عَبْدِكَ فُلاَنٍ، وَجُنُودِهِ، وَأَتْبَاعِهِ، وَأَشْيَاعِهِ، مِنَ الْجِنِّ وَالإِنْسِ، اللَّهُمَّ كُنْ لِي جَاراً مِنْ شَرِّهِم، جَلَّ ثَنَاؤُكَ، وَعَزَّ جَارُكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ
“Allah en büyüktür. Allah, bütün yarattıklarından daha güçlüdür. Allah, korktuğum ve sakındığım şeylerden daha güçlüdür. Kulu falanın, cin ve insan ordularının, taraftarlarının ve ona uyanların şerrinden, Kendisinden başka hak ilah olmayan, yedi kat göğün yerin üzerine düşmesini izniyle engelleyen Allah’a sığınırım. Allah’ım! Onların şerrinden beni koru. Sana sığınan güçlü ve senin övdüğün büyük olur. İsmin mübarektir. Senden başka hakkıyla ibadete lâyık hiçbir ilah yoktur.”[22]
اللَّهُمَّ لَكَ أسْلَمْتُ، وَبِكَ أمَنْتُ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَإلَيْكَ أنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإلَيْكَ حَاكَمْتُ، فَاغْفِرْ لِى مَا قَدَّمْتُ، وَمَا أخَّرْتُ، وَمَا أسْرَرْتُ، وَمَا أعْلَنْتُ، وَمَا أنْتَ أعْلَمُ بِهِ مِنِّى، أنْتَ المُقَدِّمُ، وَأنْتَ المُؤَخِّرُ َ إلَهَ إلَّا أنْتَ
Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Hasmına karşı senin (bürhanın) ile dâvâ açtım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, alenî yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet! İlerleten sen, gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktur”.[23]
اَللَّهُمَّ مُنْزِلَ الْكِتَابِ، سَرِيْعَ الْحِسَابِ، اِهْزِمِ الأَحْزَابَ، اللَّهُمَّ اهْزِمْهُمْ وَزَلْزِلْهُمْ
“Kitabı (Kur’an’ı) indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Düşman gruplarını hezimete uğrat! Allah’ım! Onları hezimete uğrat ve onları (belâlarla) sars.”[24]
تَعَوَّذُوا بِاللّهِ مِنْ جَهْدِ البَلاَ َءِ، وَدَرْكِ الشَّقَاءِ، وَسُوءِ القَضَاءِ، وَشَمَاتَةِ اعْدَاءِ
“Belanın ezmesinden, helâkın gelmesinden, kötü kazadan, düşmanların şamatasından Allah’a istiâze edin.” [25]
اَللَّهُمَّ اكْفِنِيْهِمْ بِمَا شِئْتَ
“Allah’ım! Beni, onlara karşı dilediğin şekilde koru.”[26]
سُبْحَانَ اللّهِ، وَالْحَمْدُ للّهِ، وَ لاَ إلهَ إلَّا اللّهُ، وَاللّهُ أكْبَرُ وَ لاَ حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إلَّا بِاللّهِ
Allahım seni tenzih ederim, hamdler sana mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür,
لاَ حَوْلَ وَ لاَ َ قُوَّةَ إّ بِاللّهِ،
Güç de kuvvet de ancak Allah’tandır.
سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ، سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيْمِ
Allah’a hamd ederek O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Yüce Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”[28]
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيْكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيْرٌ
“Allah’tan başka ilah yoktur. O, birdir ve O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir”
أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ
“Allâh’tan mağfiret dilerim ve O’na tevbe ederim”
أللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
Allah’ım, Efendimiz Muhammed (s.a.v)’e, O’nun ailesine ve ashabının hepsine salat ve selam eyle.
[21] Buhâri, Edebu’l-Müfred, (h.707)