Kopenhag Vakıf Binamızın Durumu ile ilgili 3. Fetva Prof. Dr. Orhan Çeker'den...
Soru: Birçok yerde şubeleri olan, kurucusu ve idare meclisi olan, bağış ve hibelerle kurulmuş olan bir vakıf vardır. Bütün şubelerde bu vakıfta hizmet veren herkes vakfın idare meclisine ve kurucusuna tâbi olmaktadır ve idare meclisinden çıkan kararlara bağlı kalmaktadırlar. Bu vakfın şubelerinin birinde bazı kişiler vakıftan ayrılmaya ve tek başlarına çalışmaya karar verseler, bu şube için önceden verdikleri ya da halktan topladıkları malların tamamını veya bir kısmını geri almaları caiz olur mu?
Bizim sayımız daha çok ve “Biz hizmet için para topladık, vakıf adına değil” deseler ve bir çok kimsenin parası ile alınmış olan vakfın binasında hak sahibi olduklarını iddia etseler bu iddiaları kabul edilir mi? Birisi için toplanan para ona verildikten sonra “onun için vermedim” denilebilir mi? Denilirse bu iddia kabul edilir mi? Vakıflardan bazı kimseler ayrıldıklarında vakfın ismi ile toplanmış paraların ve mülkün bir kısmını isteyip biz ayrı bir vakıf kuracağız, bu parayı orda kullanacağız derlerse kabul edilir mi?
Cevap: Orhan Çeker: Vakıf için toplanan para vakfın olmuştur. Ayrılacak olanlar daha önce topladıkları paraları vakfın amacı doğrultusunda harcamak şartı ile ancak ve ancak vakıf yöneticilerinin rızası ile alabilir. Ayrılıp, hayır doğrultusunda başka bir vakıf kurup, önceden para aldıkları kişilerden yeni vakıf için para alabilirler.