Furkan Gönüllüleri'nden Gaziantep Valiliği'nin Basın Açıklaması Hakkında Açıklama!
Furkan Gönüllüleri'nden Gaziantep Valiliği'nin Basın Açıklaması Hakkında Açıklama!
Gaziantep Valiliği kendine bağlı Emniyet güçlerinin yaptığı zulümden dolayı zor duruma düşmüş ve bundan ötürü yalan ve iftira dolu bu basın açıklamasını yapmak zorunda kalmıştır. Bu basın açıklaması suç bastırma amaçlı yapılan bir açıklamadır. Çünkü yaptıkları zulüm tüm Türkiye hatta dünya tarafından lanetle karşılanmıştır.
Gaziantep Valiliği'nin Açıklamadaki yalan ve iftiralara kısa kısa temas etmek istiyoruz;
- Öncelikle Gaziantep Valiliği açıklamasında söylendiğinin aksine bu olayda gözaltına alınan hiçbir arkadaşımız hakkında en küçük bir terör soruşturması yoktur, varsa ispat etmelidirler. Valilik açıklamasında “muhtelif tarihlerde terör nedeniyle soruşturma yapılan” denilerek çok fazla soruşturma varmış gibi bir izlenim oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu tamamen iftira ötesi bir vicdansızlıktır.
- Açıklamada üç camide 76 kişi oldukları ifade edilmiş ve “kendilerini Alparslan Kuytul Gönülleri olarak adlandıran kişiler” denilmiştir. Halbuki 76 değil 56 kişiydiler. Bu insanlar kendilerini Alparslan Kuytul gönüllüleri olarak değil, Furkan Gönüllüleri olarak isimlendiren kişilerdir. Bizim davamız bir kişiye bağlı bir dava değildir, davamız Allah’ın davasıdır.
- İtikaf yasağına dair ne Diyanetten ne Müftülükten en ufak bir karar yayınlanmamıştır. Bu insanlar itikaf ibadetini yapma haklarını kullanmışlardır. Diyanetin bu konuda bir yasağı varsa göstermelidirler.
- Devlete karşı sivil itaatsizlik başlatıldığını söylemeleri de tamamen bir yalan ve iftiradan ibarettir. Kimsenin böyle bir maksadı yoktur. Herkesin maksadı itikaf yapmak ve Ramazan Ayı’nı canlandırmaktır.
- “Devlete, Diyanete ve benzeri kurumlara ağza alınmayacak galiz küfürler etmeleri neticesinde” denilmek suretiyle galiz bir iftirada bulunulmaktadır. Hiçbir arkadaşımız söylendiği gibi ne bir görevliye ne devlete ne diyanete ne de benzeri kurumlara küfretmemiştir. Ellerinde polis kamerası kayıtları mevcuttur. Eğer bu söyledikleri doğruysa ellerindeki görüntüleri yayınlamaya davet ediyoruz. Hem yaptıkları zulmü ve kanunsuzluğu örtbas etmek hem halkın gözünden düşmemek hem de üst makamlardan fırça yememek ya da görevden alınmamak için bu şekilde iftiralar atmaktadırlar.
- Tehdit ve hakaret bizim işimiz değil; kendine devlet diyen siyah gözlüklülerin ve onlardan talimat alanların işidir. “Sokağa çıkma yasağı ihlali ve sosyal mesafe kuralına riayet etmeme” iddiasına gelince; arkadaşlarımız olayın yaşandığı esnada sokakta değil camideydiler. Maskeleri takılı bir halde, sosyal mesafe kuralına riayet ettikleri görüntülerde de görülmektedir. Böyle bir yalan ve iftiraya da kendi suçlarını bastırmak için başvurmaktadırlar.
- “Cami içerisine emniyet personeli tarafından postal ile girildiği iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup, müdahale cami girişinde yapılmıştır,” denilerek iki yalan daha söylenmiştir. Oysa, polislerin camiye postalla girdiklerine dair fotoğraflar sosyal medyada yayınlanmıştır. Müdahalenin cami içinde yapıldığı ve biber gazının da yine cami içinde sıkıldığı videolarda açıkça görülmektedir. Valilik kendi yaptığı özette de “bir emniyet mensubunun camide biber gazı kullanması herkes gibi bizleri de üzmüş olup, ilgili personel açığa alınmıştır,” diyerek caminin içinde müdahale olduğunu ve camide biber gazı kullanıldığını itiraf etmiştir. Allah onları şaşırtmış ve açıklamalarında kendileriyle çelişmişlerdir.
- Açıklamada “2019 yılında, Gaziantep ilimizde toplam 143 cami itikafa girilebilecek mabed olarak belirlenmiş, bunlardan 27 tanesinde 174 vatandaşımız itikafa girmiştir. 2020 yılında ise Pandemi nedeniyle herhangi bir talep olmamış ve camilerde itikafa girilmemiştir,” denilmiştir. Halbuki talepte bulunulmuş fakat yapılan başvurular teslim alınmayarak, başvuru yapılmamış gibi gösterilmiştir. Böylece kimse başvurmadığı için itikaf yapılmamış gibi bir hava estirilmek istenmiştir. Furkan gönüllüleri 20 yıldır itikaf yapmaktadırlar. Valiliğin belirttiği 2019 ve 2020 yıllarında başvuru yapıldığı gibi 2021 yılında da başvurular yapılmıştır. Ancak olumsuz cevap vermemek ve bu olumsuz cevabın Türkiye’de duyulmaması adına başvuru dilekçeleri müftülükler tarafından alınmamış ve başvuru yapılmamış gibi gösterilmiştir. Sessiz-sedasız bir şekilde İslamî faaliyetleri, Ramazan ruhunu ve itikafı bitirmek amacıyla bu şekilde yapmaktadırlar. Derin devletin yeni taktiği budur; başvuruyu almamak ve başvuru yapılmamış gibi göstermektir. Başvuru yapanlar hayattadırlar ve istenirse şahitlik yapmaya hazırdırlar.
- Açıklamada “Müdahale edilen camide itikafa girmek isteyen vatandaşların o mahallede ikamet etmedikleri tespit edilmiş olup, organize bir şekilde şehrin farklı bölgelerinden toplanarak olay çıkarttıkları anlaşılmıştır,” denilerek; bir çarpıtma ve algı operasyonu daha yapılmaktadır. Herkes bilmektedir ki camilerin tamamında itikafa izin verilmemektedir. Haddi zatında camilerin hepsi itikafa uygun da değildir. Bu sebeple insanlar başka camilere gidip itikaf yapmak zorunda kalmaktadırlar. Farklı mahallelerden insanların gelmelerinin sebebi budur.
- “Bu camilerin fiziki imkanları göz önünde bulundurulduğunda 30 kişinin aynı anda itikafa girmesi pandemi şartları açısından da uygun değildir,” yalanına gelince; bu camiler çok büyük camilerdir. 100 kişi bile itikafa girebilir. Söz konusu camilerde yüzlerce insan ile Cuma namazı kılınmıyor mu veya vakit namazlarında 30 kişi sınırlaması mı var?
Asıl mesele Ramazan Ayı’nın sönük geçmesini sağlamak ve itikafı bitirmektir. Bu kadar şiddetle böyle bir zulmün yapılmasının sebebi Ramazan düşmanlığıdır, İslam düşmanlığıdır. Şu anda birçok şehirde yüzlerce Furkan Gönüllüsü itikaftadır, hatta Alparslan Kuytul Hocaefendi de itikaftadır. Hiçbir valilik ve emniyet bu şekilde davranmamıştır.
Gaziantep Valiliği ve Emniyeti’nin, yaptıklarından özel bir kin duydukları anlaşılmaktadır. Arkadaşlarımızın niyetlerini nerden biliyorlar, kalplerinden geçeni mi okumuşlar da provokasyon yaptıklarını iddia ediyorlar. Provokasyon yapıyor olsaydık, diğer şehirlerde de Valilik ve Emniyet’in müdahalede bulunmuş olması gerekmez miydi?
Daha önce de Gaziantep Valiliği ve Emniyeti buna benzer zulümleri yapmışlardı. Müdahalelerinin hukuksuz olduğu anlaşıldı ve müdahalenin ardından basın açıklaması Antep Emniyeti önünde yapıldı, fakat hiçbir şey diyemediler.
Suçlarını bastırmak, yaptıkları zulmü örtbas etmek, tüm muhalifleri susturmak için her zaman başvurdukları yola başvurmuş; insanları terörle irtibatlı gibi göstermeye çalışmışlardır. Kimine PKK kimine FETÖ diyerek yüzbinlerce insana zulmedildi. Bize yapılan da bunun benzeridir.