İki yıldır sürekli ertelemelerle devam eden mahkemelere tepki gösteren Furkan gönüllüleri, Adliye önünden Furkan Vakfı merkez binasının önüne kadar yürüyerek ertelemeye tepki göstermek için açıklamada bulundu.

Furkan gönüllüleri, polislerin merkez binasının önünü kapatması sebebiyle karşı kaldırımda basın açıklaması gerçekleştirdi. Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı, kurulduğu 1994 yılından beri bu gayeye yönelik meşru faaliyetler gerçekleştirmiş ve hizmet çalışmaları yapmıştır.

Tertemiz geçen 26 yıl boyunca vakfımız; İslami konferanslar, hayır kermesleri, onlarca öğrenciye burs, ihtiyaç sahibi yüzlerce aileye yardım; kardeş aile projeleri, SODES Projesi kapsamında toplumun dezavantajlı gruplarına eğitim desteği; tefsir, siyer, hadis gibi ilmî dersler, gençlere yönelik etkinlik ve seminerler, yaz programları, kardeşlik geceleri, toplumda artan boşanmaları azaltmak için aile eğitim seminerleri, kişisel gelişim programları gibi birçok faaliyet ve hizmetlere imza atmıştır.

Vakfımız; bu meşru faaliyet ve hizmetleri yaparken özellikle 2014 yılında çeşitli engellemelere maruz kalmış ve son olarak 30 Ocak 2018 tarihinde bir terör örgütüne baskın yapar gibi, sabaha karşı yapılan bir operasyonla vakfımızın kapısına kilit vuruldu. O günden beri vakfımız, öksüz ve yetim kalmıştır. Hayır ve yardım bekleyen yüzlerce insan boynu bükük bırakılmıştır. İslam’ı öğrenmek için bu kapıdan içeri girenler kapının dışında bırakılmış, vakfın faaliyetlerinden istifade eden birçok insan mağdur edilmiştir.

Furkan gönüllüleri olarak; 2 yılı aşkın bir süredir hayırlı hizmetler sunmaktan başka bir gaye taşımayan vakfımızın kapısına kilit vurulmasını şiddetle kınıyor, bu yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz.

Okunan Basın Açıklaması;

Esselamu Aleykum

Kıymetli kardeşlerim ve siz değerli katılımcılar!

Bugün 2 Temmuz 2020 Perşembe. Furkan gönüllüleri olarak az önce gerçekleşen 2 mahkeme hakkında kısa bilgilendirme yapmak üzere İnönü parkında toplanmış bulunmaktayız. 9 kişinin yargılandığı 2. Asliye Ceza mahkemesindeki duruşma 9 kişinin beraatıyla sonuçlandı. 11. Asliye Ceza mahkemesindeki duruşma ise 17 Kasım 2020 tarihine ertelendi.

1994 yılında kurulan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfının eski yöneticilerinin görevden alınması ile ilgili bugün saat 10.00 da 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek olan davanın 4. Duruşması, hâkimin tayininin çıkması üzerine görülemedi. Bu gibi nedenlerle mahkemenin neticeye varmaması ve uzatılması sonucunda, hayır kapısının kapalı kalması devam ettiriliyor.           

Kıymetli katılımcılar! Malumunuz olduğu üzere 30 Ocak 2018 de şafak baskını ile gözaltına alınıp 10 gün sonra yargısız infazla tutuklanan Alparslan Kuytul Hocaefendi 2 yıla yakın bir süre Bolu F Tipi Cezaevinde tutuldu. Tutuklu yargılandığı her iki davadan da tahliye almasına rağmen siyaseten tutuklanmasına tüm Türkiye şahit oldu.

Amacı ve gayesi gayet açık olan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı, kurulduğu 1994 yılından beri bu gayeye yönelik meşru faaliyetler gerçekleştirmiş ve hizmet çalışmaları yapmıştır. Tertemiz geçen 26 yıl boyunca vakfımız;  İslami konferanslar, hayır kermesleri, onlarca öğrenciye burs, ihtiyaç sahibi yüzlerce aileye yardım; kardeş aile projeleri, SODES Projesi kapsamında toplumun dezavantajlı gruplarına eğitim desteği; tefsir, siyer, hadis gibi ilmî dersler, gençlere yönelik etkinlik ve seminerler, yaz programları, kardeşlik geceleri, toplumda artan boşanmaları azaltmak için aile eğitim seminerleri, kişisel gelişim programları gibi birçok faaliyet ve hizmetlere imza atmıştır.

Vakfımız; bu meşru faaliyet ve hizmetleri yaparken özellikle 2014 yılında çeşitli engellemelere maruz kalmış ve son olarak 30 Ocak 2018 tarihinde bir terör örgütüne baskın yapar gibi, sabaha karşı yapılan bir operasyonla vakfımızın kapısına kilit vuruldu. O günden beri vakfımız, öksüz ve yetim kalmıştır. Hayır ve yardım bekleyen yüzlerce insan boynu bükük bırakılmıştır. İslam’ı öğrenmek için bu kapıdan içeri girenler kapının dışında bırakılmış, vakfın faaliyetlerinden istifade eden birçok insan mağdur edilmiştir.

Bizler Furkan Gönüllüleri, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebeleri ve sevenleri olarak en baştan beri onu yalnız bırakmadık. Bu süreçte Alparslan Hocaya sahip çıkıp yalnız bırakmadığımızı gösterme ve bu zulmü unutturmama adına çeşitli pasif eylemlerin yanı sıra özgürlük yürüyüşleri, basın açıklamalar ve adalet bekleyişleri yaptık.

Bunun neticesinde hakkımızda onlarca dava açıldı ve hukuksuz birçok uygulamaya maruz kaldık. Az önce de bunlardan ikisi olan basın açıklaması ve yürüyüş Mahkemeleri gerçekleşti. 2. Asliye ceza mahkemesinden aldığımız beraat kararı ve almış olduğumuz diğer beraatlar, meşru eylemlerimizdeki haklılığımızı ve basın açıklaması yapmanın yasal bir hak olduğunu bir kez daha izhar etmiş oldu.

Hocamıza destek olmaktan vazgeçmediğimiz için sürekli olarak sindirmeye yönelik olaylarlakarşı karşıya kaldığımızı huzurunuzda bir kez yinelemek istiyor ve bu olaylardan birkaçına değinmek istiyoruz:

• Alparslan Kuytul Hoca’nın Yüzlerce Sevenine Para Cezası Kesildi!

Yüzlerce kardeşimize toplamda yüz binlerce liraya ulaşan para cezası kesildi.

Valilik tarafından Furkan Gönüllülerine getirilen yasak nedeniyle kaldırımda bekleyen, kafede oturup çay içen, yoldan geçen hatta bir araya gelen 3 kişiye bile Furkan Gönüllüsü olması sebebiyle 320’şer lira para cezası kesildi.

                    Muhterem Hocamızın Yüzlerce Seveni Emniyete İfadeye Çağrıldı!

 Hocamıza özgürlük talebinde bulunmak amacıyla yürüyen yüzlerce kardeşimiz Adana Emniyeti tarafından ifade vermeye çağrıldı. “Sindirme operasyonu” olduğunu düşündüğümüz bu çağırılmalara yüzlerce kardeşimiz maruz kalmıştır.

Furkan Gönüllülerinin başlattığı bu meşru mücadele Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin şahsında başlatılmış olsa da aslında bütün mazlumların kurtuluşu, İslam’ın ve Müslümanların muhafazası adına verilen bir mücadeledir. Alparslan Hoca, İslam’ı yaşayan ve anlatan bir alimdir. Korkusuzca yapmış olduğu bütün konuşmaları, İslam’ı, Müslümanları ve vatanını korumak içindir.

Furkan Gönüllüleri Olarak; Zulme, baskıya karşı durmaya, kim olursa olsun mazluma sahip çıkmaya ve her fırsatta İslam dininin en temel hakikati olan Tevhid gerçeğini ve adaleti anlatmaya devam edeceğiz.

Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.