Adana’da Teravih Namazına Acımasızca Müdahale Edildi

Uzun bir süredir sokağa çıkma yasaklamalarının yanı sıra birçok kısıtlamanın uygulandığı salgın hastalık süreci ilk olarak camilerin ibadete kapatılmasıyla başlatıldı. Buna rağmen birçok İslam Ülkesi sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek cemaatle namaz kılmaya devam etti. Türkiye’de kısıtlamaların halen devam etmesi ve camilerin ibadete kapalı olması sebebiyle Adana’da teravih namazı kılmak isteyen Furkan Gönüllüleri sosyal mesafe kurallarına uymalarına rağmen haksız bir şekilde darp edildiler.

Normalleşme sürecine başlanırken de ilk olarak AVM'lerin açılması ve kalabalık çarşı pazar alanlarına izin verilmesi ve Cuma namazının sonraki sürece bırakılarak yasağın devam etmesi üzerine tepki gösteren Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönüllüleri bu tepkilerinin ardından birçok baskı ve haksızlığa uğradı.

Normalleşme sürecinde, sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek, gerekli tedbirlerin alınıp camilerin ibadete açılması, Ramazan ruhunun yaşatılmasını isteyen Furkan Gönüllerinin maruz kaldığı baskı ve haksızlıklar:

• Ramazan ayı için branda asanlar gözaltına alınarak para cezasına uğratıldı. Ve birçok ilde göz altı ve tehditlere maruz kalan Furkan Gönüllerinin hakları ihlal edilmeye çalışıldı.
• Furkan gönüllüsü olup muhabbet duyan öğrencilerin kaldıkları evlere ihbarname gönderilerek kapatılmak istendi.
• Son olarak da dün gece birkaç Furkan Gönüllüsünün açık alanda aralarına mesafe koyarak teravih namazını kılmak istemeleri üzerine emniyet güçleri zor kullanarak gözaltına aldı.
• Bu da yetmezmiş gibi gözaltına alınırken acımasızca darp edildi. Yüzleri kan içinde gözaltına alınan Furkan Gönüllülerinin bazılarının ise vücutlarında kırıklar ve morluklar oluştu.
• Durumu haber alarak kardeşlerine destek olmak isteyen bir grup Furkan Gönüllüsü de engellenerek gözaltına alındı.
• Polisler tarafından fiziki saldırıya uğrayan Furkan Gönüllüleri, sosyal medyada da linç edilmek istenerek trol hesaplarının iftira ve hakaretlerine maruz kaldı. Olayı çarpıtarak Adana’da namaz provokasyonu yapılmış gibi göstermeye çalışan bir takım güçler sabaha kadar yalan haber yaparak yapılan haksız ve müdahaleyi örtbas etmeye ve haklı göstermeye çalıştı.

Yaşanan her olayda polise karşı nezaketle davranan hatta geçmişte yaşanan bazı olaylarda emniyetin sert tutumuna rağmen polise gül uzatan Furkan Gönüllülerinin provokasyon gibi bir niyeti olsaydı böyle mi davranırdı? 3-5 kişi bir araya gelerek namaz kılmak istemiş ve olay çıkarmadan dağılmak üzere bir araya gelmişti. Olayı başlatan ve kaba kuvvet uygulayan polisin yaptığı gündem olmalıyken Furkan gönüllülerinin provokatör olarak suçlaması kabul edilemez.
Üstelik tüm bunlar yaşanırken onlara sahip çıkmak ve yanlarında olmak için bir araya gelen ve sabaha kadar bekleyen diğer Furkan gönüllüleri ise yapılan zulme sessiz kalmamış ve haksızlığın karşısında durarak dik bir duruş sergilemiştir.