Din Nedir? Din Ne Demektir?
Din Nedir? Din Ne Demektir?
Din nedir? Din kelimesinin anlamları nelerdir? Yüce Allah’ın (cc) bizlere emretmiş olduğu hak din nedir? Din kelimesi ve barındırdığı manaları bu makalemizde bulabilirsiniz.
Akıl ve şuur sahibi her insan kendi kendisine: ‘’Ben kimim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Neden yaratıldım? Yaratılış amacım ne?’’ gibi sorular sorar. Aklında ve kalbinde bu soru işaretlerinin oluşturduğu geleceğe yönelik endişe ve kaygılarını aşma, iç huzura erme gereksinimi duyar. İnsan, aramış olduğu iç huzuru ve vicdanındaki susmayan soruların cevaplarını ancak ‘’tüm kâinatı var edene’’ inanarak ve bağlanarak bulabilir. Aradığı hakikati ona ancak ‘’hak din’’ öğretebilir.
Din, akıl sahiplerini kendi arzularıyla bizzat hayırlara sevk eden ilahi bir hayat düzeni, Allah tarafından konulmuş ve insanları O’na ulaştıran bir yol, yaşam şekli demektir. Din kavramı Kur’an-ı Kerim’de türevleriyle birlikte 95 yerde geçmektedir. Bu ayetlerde “hak din, Allah’ın dini, doğru ve halis din, hükümdarların kanunu ve hesap günü” şeklinde geçmiş olup yalın ve tertip olarak “ceza, hüküm, kanun, itaat, hesap, sayı, şirk, ehli kitap dini, hak din, batıl din” anlamlarında kullanılmıştır.
Din olgusu ilk insandan beri var olagelmiştir. Yüce Allah, hak dinin ilkelerini ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem’den itibaren bütün insanlara vahiy yoluyla bildirmiştir. Son kitap olan Kur’an-ı Kerim’de de Yüce Allah’ın insanlara indirdiği tek dinin İslam olduğu vurgulanmıştır. İlahi kaynaklı dinler teferruat noktasında farklılıklar gösterse de öz itibariyle aynı mesajı taşımaktadır. Bütün peygamberler ve kitaplar; ‘’tek olan Allah’a itaati, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamayı’’ asli mesaj olarak öğreterek, ‘’Tevhid’’in ezeli dinin en önemli unsuru olduğunu önemle ifade etmişlerdir.
“Din Neden Gönderildi?” sorusunun cevabı için Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin vermiş olduğu cevabı izleyebilirsiniz.
İslamiyet’le kemale ulaşan yüce din; insana tepeden inme, dayatılan bir zorlama değil, bilakis insanın ihtiyaç duyduğu zaruri bir yardım; kendi bütünlüğü içinde uygulanması, yürütülmesi ve yalnızca Allah’ın (ac) dininin üstün olması durumunda insanoğlunun dünya ve ahiret saadetini yakalayacağı bir hayat nizamıdır. Nitekim bu din; iman ve itaate davet etmekte, insanı hakikati kabul etmesi için zorlamayıp tercihinde serbest bırakmaktadır.
İnsanın Kurtuluşuna Vesile Olacak Tek Din!
Yaşam şekli, hayat tarzı manalarına gelen din; maalesef birçok toplumda sadece ibadetlerden veya birtakım kural ve yasaklardan ibaret zannedilmektedir. Oysa din; insanların, toplumların hatta devletlerin her alandaki ilişkilerini düzenlemek içindir. Eğer bir ideoloji insanlara bu manada yön veriyor, her türlü ilişkilerini düzenliyorsa, o da bir din haline gelmiş demektir. Peki bu dinlerden hangisi Allah katında makbuldür?
Rabbimiz, yüce kitabında şöyle buyurmaktadır:
“اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠”
Allah katında tek din İslam’dır. (Âl-i İmrân-19)
Allah katında tek geçerli olan bu din, insana hayatının her alanında sadece Allah’ın sözlerine göre hareket etmesini emretmiştir. Dolayısıyla Müslüman; her meselede Allah’ın istediği gibi yaşanması gerektiğine inanan kimsedir.
Rabbimiz, insanların icat ettikleri yahut Allah’tan geldiği halde tahrif ederek kendilerine göre düzenledikleri dinleri kabul etmemektedir. İslam dışındaki diğer dinlerin reddedildiği şu ayeti kerimede net bir şekilde ifade edilmektedir:
وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ د۪ينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُۚ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ
Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, şunu bilsin ki, aradığı din ondan asla kabul edilmeyecektir; o, âhirette de kaybedenlerden olacaktır. (Âl-i İmrân-85)
Din; insana niçin yaratıldığını, başıboş bırakılmadığını ve gideceği yönü gösteren en doğru yoldur. İnsana nasıl itaat ve ibadette bulunacağını öğreten kılavuzdur. İnsanı iyiliğe sevk eden ve kötülüklerden alıkoyan ilahi ölçüdür. Din, imkanların yok olmaya yüz tuttuğu yerlerde bir umut ışığı, ilaçların iyileştiremediği acıların ilacı, buruk gönüllerin sığınağıdır. Adalet, hak, doğruluk, fedakârlık, fazilet gibi duygu ve düşüncelerin hayat kaynağı, insanın içindeki inanma ihtiyacının tam karşılığıdır. Cemiyet hayatını terbiye edip düzene koyan; kalplerdeki manevi bekçidir. Din; insanın insan olarak kalabilmesi, kemale erebilmesi için gerekli yegâne gerçekliktir.
“Din Afyon mudur? başlıklı videomuzu izlemek ister misiniz? Hemen linke tıklayın ve izleyin.