Olayların seyri ve kesilen cezanın usulsüzlüğü sebebiyle imtiyaz sahibinin itiraz edeceği bu ceza Furkan Gönüllülerinin maruz kaldığı onlarca haksız muameleden sadece birisidir. 2014 yılından beri birtakım engellemeler ile haksız müdahale ve cezalara maruz kalan Furkan Gönüllülerinin yaşadıkları bu olaylar meselenin sadece bir vakıfla değil İslam’la mücadele olduğunu kanıtlamaktadır. İslam’a davetin, istemeyen derin güçler tarafından adeta bir misyon haline gelen engelleme ve baskıları kısaca özetleyecek olursak:

• Daha öncesinde spor salonlarını ağzına kadar dolduran bir kalabalıkla, en ufak bir olay bile gerçekleşmeden yapılan yüzlerce konferansa tahammül edemeyen güçler tarafından 2014 yılında resmi hiçbir gerekçe gösterilmeden konferanslar engellenmeye başlandı.
• Her şeye rağmen küçük topluluklarla düğün salonlarında devam eden konferansları durdurabilmek için mekân sahipleri tehdit edildi.
• Konferans için İskenderun'a giden onlarca Furkan Gönüllüsü son anda konferans iptal edilerek şehre alınmak istenmedi. Şehir girişinde toplanan kalabalığa tazyikli sularla müdahale edildi.
• Yasal bir hak olan basın açıklaması için izinli bir alanda bir araya gelen Gönüllülere Türkiye tarihinde benzeri az rastlanan müdahale ile yaşlı, kadın, çocuk demeden biber gazları ve tazyikli sularla müdahale edildi. Birçok kişi coplarla darp edilirken bayanların başörtüsüne dahi el uzatıldı.
• Hocaefendi'nin videoları kırpılmak suretiyle çarpıtıldı ve tesirsiz hale getirilmeye çalışıldı ve kırpılmış videolar üzerine iddianameler hazırlandı.
• ‘Cemaatlerin kökünü kazıyacağız.’ Sözü ile harekete geçildi. Emniyet tarafından örnek gösterilerek plaket verilen, gerçekleşen yüzlerce konferansı için olaysız raporu verilen, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından terörle bağlantısı yoktur raporu verilen Furkan Vakfına 30 Ocak 2018 tarihinde akrep, uzun namlulu silahlar ve onlarca polis desteği ile Terörle Mücadele Şubesi tarafından baskın yapıldı.
• Gözdağı vermek ve günden güne artan sevenlerini korkutmak için İslam’a adadığı tertemiz hayatı ile tanınan Furkan Vakfı’nın hocası Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönüllüsü 24 kişi saat 05.30 civarında özel harekât timlerinin evlerine yaptığı operasyonla gözaltına alındı.
• Adana’da Furkan Gönüllüsü bir ailenin evi vakfa ait temsilcilik iddiası ile mühürlendi. Ancak yapılan itiraz sonucu tekrardan açıldı.
• Türkiye’nin dört bir yanındaki adı Furkan olan dernek ve vakıfların kapısına mühür vuruldu.
• Adana’da Furkan Vakfına gönül veren üniversiteli öğrencilerin ve ailelerin yaşadığı toplam 17 daire Kuran öğretildiği gerekçesiyle Furkan Vakfı’na ait yurt denilerek mühürlendi.
• Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ve Furkan Vakfının terörle alakasının olmadığının halk tarafından iyice anlaşılmasının üzerine yeni bir iddia ortaya atılarak tekrardan 23 Furkan Gönüllüsü gözaltına alınarak 5 kişi tutuklandı.
• Süreç boyunca yasal yollarla Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye destek olmak ve onun suçsuz olduğunu kamuoyuna duyurmak isteyen onlarca kişi gözaltına alınarak hakkında mahkeme açıldı. Suçu kanıtlanmayan ve sonraki süreçte tahliye edilen Hocaefendiye destek olan Gönüllüler suçu ve suçluyu övmekle suçlandı.

Hocaefendi tahliye olmasına rağmen Furkan Gönüllülerine yönelik baskı ve sert uygulamalar bu seferde farklı şekillerde devam etti.

• Ramazan ayının ruhunu yaşatmak için branda asan ve basın açıklamasında bulunmak isteyen kişilere binlerce lira para cezası kesildi.
• Osmaniye’de camide Kuran okuyan iki kişi 50 kişilik polis ekibiyle camiden atıldı.
• Mardin'de evinde mukabele yapan kadının evine zırhlı araçla gidildi.
• Bursa’da balkona Ramazan sebebiyle asılan branda itfaiye ekipleri tarafından söküldü.
• Adana’da teravih namazı kılmak isteyen 8-10 kişi onlarca polis tarafından şiddetli darba maruz kaldı ve gözaltına alındı. Yakınları hakkında bilgi almak için gelenler de gözaltına alınarak toplam gözaltı sayısı 47’ye çıktı.
• Ramazan sebebiyle asılan brandalarda Furkan Neslinin amblemi kullanıldığı için toplam altı branda sebbeiyle imtiyaz sahibine Adana Emniyeti tarafından 73 bin TL para cezası kesildi.

Yasal hakkını kullanmak isteyen ve hiçbir olayda yasal sınırların dışına çıkmayan biz Furkan Gönüllülerinin her defasında engellenmeye çalışılmasının ve haddinden fazla yaptırımlara maruz bırakılmasının nedeni Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin de dediği gibi Türkiye’de İslami faaliyetlerden rahatsızlık duyan derin güçlerinin sesimizi bastırmak istemesidir.

Müslüman AKP hükümetine rağmen Müslümanlara yapılan baskı ve zulmün artması ve yaşananlar gösteriyor ki dini faaliyetlerden rahatsız olan derin güçler artık hükümetin de üzerinde bir yetkiye sahiptir. Hocaefendi’nin de deyimiyle davul AKP’nin sırtındadır ama tokmak kimin elinde!

AKP üzerinden islam’la mücadele eden derin güçler zaman zaman yaptıkları “Cemaatlerin kökünü kazıyacağız.” Ve “AKP tarafından bütün cemaatler tarikatlar şeytanlaştırıldı” benzeri açıklamalarla niyetlerini ortaya açık etmektedirler.

Ancak tüm yaşananlarla rağmen ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar başarılı olamayacaklardır. İslami faaliyetleri bitirmek için yapılan bu proje ve stratejiler tarihte ne ilktir ne de sondur. Hocaefendi’nin de dediği gibi:

Din düşmanı! Müslüman görüntülü münafık! Senin ataların bunun çok mücadelesini verdi, camileri ahıra çevirdi ama başaramadı. Sen de başaramayacaksın!

Sabun köpüğü gibisiniz. Geçicisiniz. Yakında patlayacaksınız. Köpük gider, kum kalır.

Bu toprakların İslam toprağı olduğunu unutmuşlar. Siz defolup gideceksiniz. Burada İslam kalacak!