Yurt iddiası öne sürülerek öğrenci evlerinin kapatılmaya çalışılmasının asıl sebebi ise camilerin kapalı olduğu şu günlerde Furkan gönüllülerinin cuma namazı kılınması konusunda vermiş oldukları mücadele oldu.

Bilindiği üzere pandemi sebebiyle alınan ilk tedbirler arasında Cuma namazlarının iptali yer almış ve ardından Ramazan ayında da toplu yapılan ibadetler engellenmişti.

Normalleşme sürecine AVM, güzellik salonları vs. gibi mekanlardan başlanması ancak cuma namazı yasağının devam ettirilmesi üzerine itiraz ederek haklı talebimizi ifade ettik. Bir takım tedbirler alındığı takdirde cuma namazının kılınmasının mümkün olabileceğini gündeme getirdik. Bu sebepten ötürü bazı derin güçler bir kez daha harekete geçerek misillemede bulunmaya başladılar.

Bugün gerçekleştirdiğimiz eş zamanlı basın açıklamaları ve yine sosyal medyada vermiş olduğumuz mücadele sonucu öğrenci evlerimiz bir kez daha kapatılma tehdidi ile karşı karşıya getirildi.

Bilindiği üzere 5 Nisan 2018'de Adana’da aralarında iki aile evinin de olduğu 17 ev Furkan Vakfına ait yurt iddiasıyla mühürlenmiş, sınav haftasında eğitim ve öğrenimleri devam eden öğrenciler, eşyalarını dahi almalarına müsade edilmeden apar topar sokağa atılmıştı.

Ayrıca çocukları bulunan iki aile de bu hukuksuzluğa maruz kalarak evlerinden olmuş çocuklarıyla sokağa atılmışlardı.
Furkan Vakfı ile sadece gönül bağı olmalarından ötürü sokağa atılan onlarca kişi 50 gün boyunca evlerinin önünde nöbet beklemiş adaleti aramıştı. Bu süre zarfında yetkili makamlara defalarca dilekçe yazan mağdur aile ve öğrenciler olumlu bir cevap alamamış gittikleri her kapı yüzlerine kapanmıştı.

Sokağa atılan kız ve erkek öğrencilerin sokakta kalmalarına razı olmayan Furkan gönüllüleri, evlerini öğrencilere açmışlardı.

28 Şubat’ı hatırlatan bu hukuksuzluk, sosyal medyada Türkiye gündemini sarsmış ve bu haksızlık birçok duyarlı kişi ve milletvekillerince gündeme taşınarak sert bir dille kınanmıştı.
Türkiye gündemine oturan bu haksızlığın üzerinden 8 ay geçtikten sonra Adana Valiliği, evlerin yurt kapsamında olmadığı ve yurt kapsamına girdirilecek bir delil de bulunamaması sebebiyle mühürlerin kırılmasına karar vermişti.

8 ay boyunca yurt iddiasıyla kapalı tutulan öğrenci evleri, ülke tarihine kara bir leke olarak geçerken bugün bir kez daha aynı hatanın tekerrür etmesi, Furkan gönüllülerinin baskılanmaya çalışıldığının apaçık göstergesi olmuştur.

Furkan gönüllüleri olarak susturma ve sindirme amaçlı her yollu tehditkâr girişimleri şiddetle kınar, Allah’ın üzerimize farz kıldığı Cuma namazı yasağının kaldırılması için vermiş olduğumuz mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğimizi kamuoyuna bildirmek isteriz.