Terör örgütü baskını yaparcasına 3 kişinin cami avlusundan atılma hadisesi; bu çirkin muamelenin sadece virüs sebebiyle yapılmadığını, aksine camilerin kapanmasını isteyen ve dine aleni bir şekilde düşmanlık yapan derin güçler tarafından yapıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığının camilerin açık tutulacağına dair açıklaması bulunduğu hâlde ferdi ibadetlerini gerçekleştiren 3 kişiye emniyet güçleri hangi hakla müdahalede bulunmaktadır?

Diyanet İşleri Başkanlığı da bu devletin kurumu olduğu halde Emniyet güçleri, nasıl olur da Diyanet'in açıklamasına aykırı bir tutum sergileme cüretkarlığını gösterebilir?

Cami avlusunda ferdi olarak ibadetlerini gerçekleştiren 3 kişi, kimleri, neden bu kadar rahatsız etmiştir? Yapılan bu zulümler hakkında Diyanet İşleri Başkanlığına açıklama zorunluluğu doğmuştur.

Ayrıca emniyet güçleri, virüsün yayılma endişesini taşıyarak böyle bir baskında bulunduysa bilinmelidir ki; pazar yerleri, alışveriş merkezleri vs. gibi kalabalık mekanlarda, değil 3 kişi, yüzlerce insan iç içe bulunmaktadır. Bu mekanlara müdahale etmeyen emniyet güçlerinin camiye giden 3 kişinin peşine düşmesi, Müslümanlara yapılan baskıların giderek arttığını ortaya koymaktadır.

Ramazan günlerinde tarihi bir zulme daha imza atılırken yaşanılan bu zulümler, Yeni Türkiye'yi özetler niteliğindedir.

23 Nisan'da sosyal mesafe ihlal edilerek yapılan Anıtkabir ziyaretinde ve yine AVM, güzellik salonları, toplu taşıma araçları vs. gibi bir çok toplu mekanda ciddi bir önlem alınmadığı halde cami avlusunda namaz kılan 3 kişinin maruz kaldığı bu haksız muameleyi, (üstelik Diyanet İşleri Başkanlığının camiler açık olduğu yönde bir açıklaması bulunduğu hâlde) ve son günlerde Müslümanlara gittikçe artan baskı zihniyetini şiddetle kınıyor, yapılan bu baskıların Müslüman halkımızı uyandırmasını temenni ediyoruz.

Furkan Gönüllüleri