İslam Medeniyetini kurmak ve beklenen Öncü Nesli yetiştirmek adına çilesine talip olduğumuz bu yolda ilerlerken, her yönümüzle kendimizi geliştirme çabasında ve davet çalışmaları yaparken karşılaşacağımız zorluklara karşı kendimizi hazırlamaktayız. Her sene belirlenen hedefler ile ilgili yaptığımız çalışmalarla bir yönümüzü daha güçlendiriyor ve geleceğe Allah’ın izniyle daha sağlam adım atmayı amaçlıyoruz. Geçmiş senelerde; “Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın” ayetinin gereği olarak KARDEŞLİK SENESİ, “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğüt ile davet et” ayetiyle DAVET SENESİ, “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” ayetiyle OKUMA SENESİ, “Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever” ayetiyle ZİYARETLEŞME VE DAYANIŞMA SENESİ, “Bir insanın hidayetine vesile olman senin için dünyadan ve içindeki her şeyden hayırlıdır” hadisiyle TANITIM VE İLGİ SENESİ, “Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” ve “Önce en yakın akrabanı uyar” ayetleriyle İLGİLENME SENESİ, Alparslan KUYTUL Hocaefendi’nin “Rabbiyle diyaloğu zayıf olanın nefesi kısa olur” sözüyle MANEVİ GELİŞİM SENESİ olarak belirlenmişti. 2017-2018 yılının hedefini “Manevi Gelişim” olarak ilan eden Alparslan Kuytul Hocaefendi hedefe dair şunları söylemişti: “Maneviyatımızı güçlendirmemiz ve Allah’a yakınlaşmamız şarttır. Bizler uzun ve yokuş olan bir yolda ilerliyoruz. O halde sürekli benzin almak zorundayız. Nefislerimizi terbiye etmeli, birer ibadet insanına dönüşmeliyiz. Rabbini zikreden, Kur’an okuyan, nafile oruç tutan, teheccüd kılan, adım attığında, arabaya bindiğinde, eve girip çıktığında… Her zaman Allah’ı zikreden insanlara dönüşmeliyiz. Böyle olmayanlar ama bugün ama yarın dökülecektir. Önümüzde zorluklar, engeller, uçurumlar, dikenler var. Yolumuz uzun ve zor bir yoldur. Rabbimizle diyaloğumuz zayıf olursa bu engellere ve zorluklara nasıl dayanabiliriz!” Yaşanan bir yıllık sürece baktığımız zaman seçilen hedefin her bir kardeşimizin maneviyatına ne kadar katkısının olduğunu gördük. Ayrıca imtihanlarla, zorluklarla dolu bu sürecin adeta üzerimize taze iman yağdırdığını da gördük. Yolumuzun uzun ve zor bir yol olduğunun bir kez daha farkına vararak “Rabbimiz, ayaklarımızı sağlam kıl ve bizi bu musibetlerden kurtararak daha hayırlı günlere ulaştır” diye dua dua yalvardık… Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 30 Ocak 2018 günü gözaltına alınarak haksız bir şekilde tutuklanması, vakıf ve derneklerin kapatılması, İslami faaliyetlere yapılan engellemeler ve ülkemizde herkesin huzur, adalet ve özgürlük arayışları, ‘maneviyatımızı neden kuvvetlendirmeliyiz’ sorusunun cevabı oldu. Ülkemizin ve Ümmet-i Muhammed’in içerisinde bulunduğu durum, İslam Medeniyetine olan özlemimizi her gün daha da arttırıyor. Bunun için davet çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. En önemlisi ümmetimizin uyanışı, kurtuluşu ve İslam Medeniyetinin kuruluşu için; oku, yaşa ve anlat diyoruz… Muhterem Hocamız der ki; “Eğer iman ettiyseniz evinizde rahat rahat oturamazsınız. İman ettiyseniz Müslümanların zillet içerisinde yaşamasına razı olamazsınız. İman ettiyseniz hiç olmazsa bir insan benim vesilemle kurtulsun demek zorundasınız. Allah Azze ve Celle kıyamet günü; Ey kulum, benim için ne yaptın diye sorduğu zaman Ya Rabbi, Senin için insanlarla ilgilendim, her yerde davamı anlattım demek zorundasınız. Kıymetli kardeşlerim! Tevhid işin köküdür, temelidir. Bütün peygamberler evvela tevhid üzerinde durmuşlardır çünkü dinin temeli budur. Bir kimseye tevhidi öğretmeden; Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığını, tek otoritenin, kanun koyucunun Allah olduğunu, sadece O’na itaat edileceğini, sadece O’na ibadet ve dua edileceğini, kanunların sadece Allah’tan alınacağını, ideojilerin hiçbir öneminin olmadığını, sadece ve sadece Allah’ın hükümlerinin önemli olduğunu öğretmeden, istediğiniz kadar dinin başka meselelerini öğretin, bu öğretiler köksüz bir davet olur.” Bu hedefimize ulaşabilmek adına neler yapmamız gerektiğini yıl boyunca dergimizin Yılın Hedefi bölümünde sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Ayrıca yeni yılımızın hedefini uygularken önceki hedeflerimizi de uygulamaya devam etmeliyiz. Özellikle de davet çalışmalarımızı yaparken manevi gelişimimizi ihmal etmemeliyiz çünkü maneviyat davetçinin en önemli azığıdır. Muhterem Hocamızın da ifade ettiği gibi “Rabbiyle irtibatı zayıf olanın nefesi kısa olur.” İslam davetçileri İslam ahlakı ile ahlaklanır, davetin metoduna ve usulüne göre davranırlar ve sabreder, azimli olurlarsa Allah Azze ve Celle mutlaka başarı nasip edecektir. Furkan Vakfı olarak ‘Davet: Oku, Yaşa, Anlat’ hedefinin hayırlı ve bereketli geçmesini, mazlum İslam ümmetinin kurtuluşu yolunda bir adım olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.