Alparslan Kuytul ve Furkan Vakfı Davası ÇÖKMÜŞTÜR!
Türk yargısı adına bir utanç olarak tarihe geçecek Alparslan Kuytul ve Furkan Vakfı davası bugün verilen tahliye kararı sonrası çökmüştür.
Aleyhinde hiçbir delil bulunmadığı halde haksız yere 22 aydır Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi, “Suç Örgütü Kurmak Ve Nitelikli Dolandırıcılık” iddiasıyla yargılandığı 4. Ağır ceza mahkemesinden bugün (05.12.2019) TAHLİYE EDİLDİ!
Mahkemeden Çıkan Tahliye Kararı; mütevazı, şeffaf ve saygın bir hayat yaşayarak ömrünü İslam’a ve ümmetin geleceğine adayan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ve yine kendisi gibi hiçbir suça karışmamış talebelerinin herhangi bir suç örgütü ile irtibatlı olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Furkan Vakfının tertemiz olduğu anlaşılmıştır.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tahliye edilmesiyle birlikte Furkan vakfı davasının çöktüğü alenen ortaya çıkmıştır.
Davanın adı, 22 aydır her ne kadar hukuki olarak konulmaya çalışılsa da hukuksal terimler operasyonun adını koymakta yetersiz kalmıştır. Bu davanın gerçek adının Alparslan Kuytul davası olduğu aleni bir şekilde görülmüştür.
İşte Furkan Vakfı Davasının Çöktüğünün Delilleri:
Yandaş medyanın ‘Vakfın kasasından fışkıran(!) paralar’ başlığıyla yapmış oldukları haberlerin asparagas haberler olduğu ortaya çıktı. Vakfın kasasından fışkıran(!) paraların makbuzları olduğu anlaşıldı, mahkemeye sunuldu ve yardım yapan kişiler beyanda bulundu “bir daha olsa yine bağış yaparız” dediler.
- Vakfa ait kaçak yurt iddiası asılsız çıktı. Kapatılan ve mühür vurulan evler, mahkeme kararıyla açıldı ve mühür kaldırıldı. Pardon (!) yurt değil, meskenmiş denildi.
- Mahzen, dehliz denilen yerin Adana Valiliği SODES biriminin izniyle açılmış gençlik merkezi olduğu anlaşıldı.
- ‘Terör örgütü üyeliği’ iddiası halk nezdinde tutmayınca terör örgütü propagandası yapma iddiaları ortaya atıldı; MİT, Emniyet Müdürlükleri ve Vakıflar Genel Müdürlüğü “ tarafından hiçbir terör örgütü ile bağlantısı yoktur. ” raporları ortaya çıktı.
- Terör mahkemesinden tahliye çıkınca bu sefer de suç örgütü kurma ve dolandırıcılık iddialarından yargılandı, ancak dolandırılan ve mağdur edilen kimsenin olmadığı anlaşıldı.
- Vakfın Sahte makbuzlar kullandığı iddiası ortaya atıldı, ancak (ki bir şeyin sahtesi aynısı ile benzer olur.) ortaya çıkan kağıtların sahte makbuz olmadığı, kardeş aile projesi için kullanılan not kağıdı olduğu anlaşıldı.
- Suç örgütü denildi, ancak 25 yıla aşkın süredir binlerce hayra imza atan hayır örgütü olduğu görüldü.
- Yine terör örgütü dediler, ama Adana Emniyet Müdürlüğünün Vakfın yaptığı hayırlı hizmetlerden dolayı Vakfa plaket verdiği anlaşıldı.
- Malî güç, insan gücü, siyaset,bürokrasi, devlet kadrolarında adamları yok ama ileride olabilir ihtimali ile iddianame hazırlandı. Bir takım öngörüler ve varsayımlarla hazırlanan iddianame, hukuk camiasında dahi alay konusu haline geldi.
- Alparslan Kuytul Hocaefendinin; Cumhurbaşkanının kalemi kırılmıştır, darbe hayırlı olsun demiş denildi, ancak bu davalardan https://furkanvakfi.org/darbeye-hayirli-olsun-iftirasina-vgmden-cevap.html beraat ederek öyle demediği ortaya çıktı.
- Başbakana hakaret ettiği iddia edildi. . O davadan da beraat hükmü çıktı
Furkan vakfı davası, siyasi ve hukuki olarak çökmüş olduğu halde 22 aydır cezaevinde tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendinin esaret altında geçirdiği günlerin kefareti nasıl ödenecektir? Özür dilemekle-pardon suçsuzmuş meğer(!) demekle geçmeyen acıların ve zulümlerin şahidi yalnızca Allah’tır. Ve Allah, 22 aydır yapılan tüm zulümleri bir bir kayda geçirmiştir.