Hocam o tecrit günlerinde bile o cezaevi günlerinde bile siz telefon görüşmelerinde bizlere umut veriyordunuz yaptığınız konuşmalarla, “İnşallah bu günler geçecek daha güzel göreceğiz diyordunuz.” Hocam size umut veren şey neydi? Yani sizin umut kaynağınız neydi?’ sorusunu cevaplayan Hocaefendi, ümit kaynağının Allah Azze ve Celle olduğunu ifade etti. Sonsuz merhamet sahibi olan Allah Azze ve Celle varken ümitsiz olunamaz diyen Alparslan Kuytul Hocaefendi bu soruyu şu şekilde yanıtladı;

Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin soruya verdiği yanıt şu şekilde;

Benim umut kaynağım Allah. Ben Allah'a güveniyorum, Allah kendi kendine yardım edenlere yardım eder, yalnız bırakmaz, bizim Allah'tan başka kimsemiz yok bu bizim için en önemli kaynak.

İnsanın Allah'tan başka kimsesi olmazsa, Allah'a yönelir başkasından bir şey beklemez, tam olarak Allah'a yönelir. Tam yönelme böyle mümkün olur. Allah'tan başka kimsenin olmadığını anladığın zaman tam yönelirsin. Tam yöneldiğin zaman da Allah yardımını gönderir. Yani Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmek Allah'ın sanatını bilmek Allah'a tam yönlendirir insanı.

Ben size her zaman derdim yani bakın tefekkür edin, baktığınız zaman tefekkür ettiğiniz zaman Allah'ın kudretini görürsünüz, Allah'ın kudretini görünce anlarsın ki senin  kurtulman Allah için çok kolay yani dolayısıyla da ümit var oluyorsunuz. Çünkü Allah'ın sonsuz kudreti var o insana ümit veriyor, sonsuz kudret sahibi sonsuz kerim olan, sonsuz merhamet sahibi olan bir Rabbi'miz var. Ümitsiz olmaya gerek yok.

Birde ayetler, hadisler var ; bir de rüyalar ve bir de gelişmeler var. Yani evvela Allah sonra da arkadaşlarımızın mücadeleleri var , gelen mektuplar var. Bunların hepsi bana ümit veriyor. Yani binlerce mektup geliyor bu durumda insanın ümitsiz olması için bir sebep yok ki...

Programın Tamamını İzlemek için;