Bu akşam yatsı namazı çıkışında yapmış oldukları açıklama şu şekilde;

"Bizler Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebeleri ve sevenleri olarak muhterem hocamızın 26 Nisan 2019 tarihli 42. telefon görüşmesi kaydında sarfettiği sözlerle, bu zulmü yapanlara bir kez daha seslenerek, 15 aydır yaşanan bu büyük zulmü tüm kamuoyuna bildirmek istiyoruz.

15 aydır Türkiye’nin gözü önünde büyük bir hukuksuzluk yaşanıyor. Öyle ki hukukun siyasete teslim bayrağını çektiği günlere hep beraber şahit olduk. Bizler Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebeleri ve sevenleri olarak muhterem hocamızın 26 Nisan 2019 tarihli 42. telefon görüşmesi kaydında sarfettiği sözlerle, bu zulmü yapanlara bir kez daha seslenerek, 15 aydır yaşanan bu büyük zulmü tüm kamuoyuna bildirmek istiyoruz. Alparslan Kuytul Hocaefendi;
İslam Medeniyeti kurulsun diye hayatını Allah’a adadı!
Hayırlı bir nesil meydana gelsin, günahlar ve kötülükler azalsın; huzurlu ve güçlü bir toplum oluşsun diye gece gündüz İslam’a hizmet etti.!
Tevhidi anlatarak insanların kula kulluktan kurtulup yalnız Allah’a kul olmalarına ve özgürlüğe kavuşmalarına vesile olmak için kendi özgürlüğünü feda etti!
Haksızlıklar ve zulümler karşısında herkesin sustuğu bir dönemde, mazlumların İslam’dan ve Müslümanlardan nefret etmemesi ve böylelikle imanlarının tehlikeye düşmemesi için haksızlıklara ve zulümlere karşı geldi! Mazlumların imanını, İslam’ın ve Müslümanların şerefini korumak için zindanı göze aldı!
Yaklaşık 40 yıl İslam’a ve İslam davasına hizmet etti! Rahat yüzü görmedi!
Allah rızasından başka bir gayesi, İslam medeniyetinden başka bir hedefi, Tevhid dışında bir davası, Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı demekten başka bir söylemi olmadı.
Ey suçsuz, masum üstelik vatanına ve milletine faydalı olan bir alimi zindana gönderenler! Alparslan Kuytul Hocaefendi milletine faydalı hizmetler yapıyor, hayırlı işlerde öncülük yapacak bir nesil yetiştirmeye çalışıyordu. İdeolojinizi ve yanlışlarla dolu nizamınızı reddedip Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı deyince, haksızlıklarınıza ve zulümlerinize karşı gelip hakkı haykırınca, dayanamayıp vakıf ve derneklerimizi kapatıp muhterem hocamızı ve bazı arkadaşlarımızı hapse attınız.
Yaptığı hayırlı hizmetlerini görmediniz ve hizmetini kesmeye çalıştınız. Ama Allah Azze ve Celle size bu hizmeti bitirmeyi nasip etmeyecek!
Ey iftiralarla Alparslan Kuytul Hocaefendiyi zindana atan zalimler! Ömrü boyunca teröre bulaşmadığı ve talebelerini bulaştırmadığı halde; onu susturabilmek için önce 4 terör örgütüne üye dediniz. Sonra, bir insanın birbirine düşman 4 terör örgütüne üye olamayacağını; iftiranın dozunu kaçırdığınızı, alay konusu olduğunuzu fark edip örgüt sayısını 2’ye indirdiniz. terör örgütü üyesi iddianızı da terör örgütüne yardım ve terör örgütü propagandası yapmak şeklinde değiştirmek zorunda kaldınız. Yıllardan beri örgütlerin aleyhinde yaptığı konuşmalar ve emniyetin örgütlerden uzak olduğuna dair raporları ortaya çıkınca, terör örgütüne yardım propagandası yapmak iddianıza da kimseyi inandıramayacağınızı ve hiçbir delil ortaya koyamayacağınızı anladınız. Bu sefer de suç örgütü diyelim ve lekeleyelim dediniz. Hâlbuki hangi suç örgütü konferans gibi ilmi faaliyetler yapar, hayırlı hizmetlerle uğraşır?
Hocaefendiyi neyle suçlandığını dahi bilmeden ve savunma yapmasına fırsat vermeden tutukladınız!
312 gün tek başına bir odaya kapattınız! Psikolojik işkence yaptınız!
Terör dosyasından 9,5 ay sonra, suç örgütü dosyasından 12 ay sonra mahkemeye çıkardınız. Hocaefendi, bütün baskılarınıza rağmen dosyaların içi boş olduğu için her iki dosyadan da ilk duruşmada tahliye oldu. Bu sefer de tahliyeyi hazmedemeyip, daha yukarılardan baskı yapıp tekrar tutuklattınız.
Ey zalimler! Alparslan Kuytul Hocaefendi zindanda mazlumiyetin izzetini ve şerefini yaşarken, siz dışarıda zalimliğin zilletini yaşayacaksınız! Onun zindanda aldığı mazlumiyetin lezzetini, siz hiçbir zaman zalimlikten alamayacaksınız!
O Rabbiyle beraber olmanın mutluluğunu yaşarken, siz sahte dostlarınızla günahınızı çoğaltacaksınız!
O bu dünyanın zindanına dayanıyor ama siz ahiretin zindanına dayanamayacaksınız!
Herkesi susturarak saltanatlarını devam ettirmek isteyenler ve suçlarını örtmek isteyenler baskı yoluyla bunun mümkün olmadığını görecekler!
Ey zalimler! Saltanatınızı kaybedeceksiniz! Çökeceksiniz!
Günahlarınız ve yalanlarınız ortaya dökülecek, yanınızda kimse kalmayacak!
Sizin de kalplerde yeriniz kalmayacak.!
Sizin de isminiz kötü anılacak! Göreceksiniz!
Ey zalimler! Biz hakkı söylemenin bedelini öderiz ama, siz iftira atmanın ve haksız yere hapse atmanın bedelini Mahkeme-i Kübra’da ödeyemeyeceksiniz!
Biz sağ elime güneşi sol elime ayı verseniz bu davadan dönmem diyen Peygamberin ümmetiyiz! Biz Hazreti Peygamberin talebeleriyiz! Onun yolundan dönecek değiliz.
Tevhid hürriyettir. Ve o bizdedir. Kullara ve nefse kulluk ise esarettir. Ve o düşmanlarımızdadır! Tarih yazıyor bu zulmü! Mazlum tarihe geçecek; zalim tarih olacak! Unutulmayacak! Unutturulmayacak!