Tamam. ‘Ümmet kavramı var, olması gerekir ama bu ümmetin içine niye Esad girmesin. Biz ABD ve Rusya ile mi savaşıyoruz? Esad’ın farklı bir mezhepten (alevi) olması, ümmetin içine girmeyişini mi gerektiriyor? Biz Suriye konusunda hassasız ama neden hükümetten, iktidardan Yemen'de yapılanlar ile ilgili bir cümle duymuyoruz? Yemen’de de bir insanlık suçu işleniyor. Bu sefer orda da Suudi Arabistan; Yemenlilere saldırıyor? Bu çatışmalar böyle uzayıp gidiyor. Bütün hepsi aslında İslam ümmetinin içine girmiyor mu? Biz aslında bu savaşlarla birbirimizi kırmıyor muyuz?’ diye soran izleyicilerimiz var. Esad’ın alevi olması bizim dış politikada biraz mezhepçilik yaptığımızı mı gösteriyor? Size göre; bu İslami anlamda uygun mudur?

Alparslan Kuytul: Ben; Türkiye devletinin Suriye’ye bakışının, “Orda Nusayri mezhebinden olan bir iktidar var. O yüzden oraya karşı; orayı karıştıralım, orayı şöyle yapalım, böyle yapalım, halkı sokağa dökelim tarzında bir niyetleri olduğunu, böyle bir düşünce ile yaptıklarını zannetmiyorum.’ Öyle bir mezhepçilik olduğunu zannetmiyorum.” Ama gerçekten de bir diktatörlük var. Suriye halkı da buna şahittir. Bende Suriye’de kaldım, biliyorum.

Sunucu: Bu diktatörlük babadan mı geliyor?

Alparslan Kuytul: Tabi. Beşşar Esed’in babası Hafız Esed’de diktatördü. Babası 1982 yılında Hamas'ı yerle bir etti. Ben 90 kaç yılında ordan geçtim Hama şehrinde duvarlarda hala mermi izleri vardı. ‘Türkiye'nin bu olaya bakışının; daha çok bu yönden olduğunu sanıyorum. Birde bu iktidardan kurtulursa; Suriye halkı biraz özgürleşir ve biraz daha Türkiye ile dost olur, biraz daha kardeşlik olur. Çünkü bu iktidarla Suriye devleti hiçbir zaman Türkiye ile dost olmuyor. Çünkü hala Hatay'da gözleri var. Bu gibi maksatlarda olabilir. Böyle bir aileyi kaldıralım, böyle bir aile gitsin kurtulalım’ düşüncesi de olabilir. Türkiye ile dost olacak, kardeş olacak, bir iktidar gelsin. Rusya’dan uzaklaşsın. Çünkü Suriye Rusya’ya bağlı. 

Sunucu: İdeolojik olarak bize mi yakın olsun?

Alparslan Kuytul: Tabi. Biraz daha yakın olsun. ‘Bu gibi planlar olduğunu zannediyorum’ yoksa ben onlar Nusayri de biz ehli sünnetiz ondan dolayı olduğunu zannetmiyorum. Zaten Türkiye'de de Laiklik var. Onlar mezhep olarak Nusayri olsa da Suriye’de ki kanunların birçoğu bizimkinden daha çok İslam'a uygundur. Baştakilerin mezhebi Nusayri olabilir ama Suriye'de, Mısır'da birçok Arap devletinde nikah, boşanma ve miras ile ilgili hukuk İslam'a göredir. Bunların hakimleri de ayrıdır. O beğenmediğiniz Nusayri dediğiniz devlette, halk Sünni’dir. Suriye nüfusu eskiden 23 milyondu. Çoğu dünyaya dağıldı. Şu an Suriye'de birkaç milyonu kaldı. Bunların içerisinde yaklaşık 1,5 milyon civarında Nusayri var, gerisinin hepsi Sünni. Türk, Kürt, Arap, Sünni. Aslında orda Nusayri çok azdır. Türkiye bundan dolayı bunu yapmış değildir. Zaten Nusayri nüfusu çok az.

Hafız Esad; darbe yoluyla geldi ve her tarafa kendi aşiretini ve mezhebini yerleştirdi. Onlarda Mezhepçi bir anlayış var ama ben Türk devletinin bu amaçla yaptığını zannetmiyorum. Türkiye bunu; “Biraz daha Türkiye'ye yakın ve Hatay iddiasından vazgeçmiş bir Suriye meydana gelsin ve o diktatörlükten de Suriye halkı kurtulsun, biraz daha demokrasi olsun, özgürlük olsun gibi bir maksatla yapmış olabilir.” Yoksa Türkiye devleti de ona kalırsa Hanefi mi? Şafii mi? Maliki midir? Hayır, Türkiye'de Laiktir. Türk devleti, hiçbir mezhebe bakmaz. Dinin kendisine bile bakmıyor. Laiklik budur. Din ayrı, devlet ayrı. Dini hiç dikkate bile almıyor.

Sunucu: Hükümetin ideolojik görüşü ne olursa olsun, genelde böyle midir? Siz hep derin devlet tarafından yorumluyorsunuz? Çünkü Hükümetin dilinde biraz farklı, İslami olduğunu iddia eden bir tutumları var. Yani siz onu da mı göremiyorsunuz?

Alparslan Kuytul: Cumhurbaşkanı bizatihi kendisi Arap devletlerine gittiğinde; Laikliği tavsiye etti. Burda bir Hanefi hakimiyeti mi var, Şafii hakimiyeti mi var ki bir mezhep çatışması söz konusu olsun? Böyle bir şey yok. Bizim Türkiye de mesela Hatay'da, Adana'da çok sayıda Nusayri var.

Sunucu: Evet o bölge de vardır.

Alparslan Kuytul: Evet, bunlara karşı Türkiye'de böyle bir tepki, böyle bir dışlama yok. Ondan dolayı değil başka siyasi birtakım hedefler vardı.

Dinlemek için tıklayınız;