Adana Emniyetinin zulüm dolu müdahalesi:

3 Mayıs 2021 tarihinde akşam saatlerinde birçok caminin önüne yığılan polis ekipleri, her an müdahaleye hazır bir şekilde konuşlanarak, ibadet etmekte olan Müslümanlara korku salmaya çalıştı. 

Birçok caminin imamı da, emniyetin kanunsuz uygulamalarına ortak olarak, camilerin lambalarını söndürdü ve şartellerini indirdi. Furkan Gönüllülerini, telefon ışıklarıyla Kur'an okumaya mecbur bırakan imamlar, ilerleyen saatlerde, daha da ileri giderek, Furkan gönüllülerinin üstlerine kapıları kilitledi. 

İbadet hürriyeti anayasada da güvence altına alındığı halde Emniyet güçleri, 02.00 sularında düzenlenen eş zamanlı operasyonla  camilere postallarla girerek müdahalede bulundular.
Başta Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere içlerinde 18 yaş altı onlarca çocuğun bulunduğu 400'e yakın Furkan gönüllüsü, ibadet ettikleri camilerden gözaltına alındı. Götürüldükleri merkezlerde, yakınlarına bilgi verilmeden saatlerce bekletildiler. 

Tek başına tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında ise  avukatlarına hiçbir bilgi verilmedi.

Pandemi ihlali(!) denilerek camide ibadet halinde olan Furkan gönüllülerine  operasyon düzenleyen Emniyet, Furkan gönüllülerini gözaltına alırken 27 kişilik otobüsün içerisine 60 kişiyi insanlıkdışı muameleyle adeta istiflediler. Cumhurbaşkanının ifadesiyle otobüsler “lebaleb”(!) dolduruldu.

Camiden yaka paça alınan Furkan gönüllülerinin ayakkabılarını bile giymelerine müsaade etmeden saatlerce mermerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmalarına neden oldular.

Olay sonrası Alparslan Kuytul Hocaefendi'den ve Furkan Gönüllülerinden haber almak isteyen yüzlerce kişi, Adana'da Hocaefendi'nin evinin önünde toplandı. Toplanan kalabalığa da zor kullanan emniyet mensupları, halktan birçok kişiyi burada da darp ederek  gözaltına aldı telefonlarına el koydu.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin avukatları, kendisiyle görüşmek istedi ancak Adana Emniyetince müsaade edilmediği gibi, kötü muameleye maruz bırakıldılar.
Bazı avukatların avukat kimliklerini göstermesine rağmen polislerin darp ederek gözaltına aldıkları öğrenildi.

Emniyet otoparkında polis otosunda saatlerce bekletilen Furkan gönüllülerinin yine ibadet hürriyetine aykırı bir şekilde  sabah namazı kılmalarına müsaade edilmedi. Emniyet içerisinde alayvari bir üslupla “seferisiniz, kazasını kılın”  diyerek ibadetle alay edildi ve namaz kılmalarına müsaade edilmedi.
Bununla da kalmayarak götürüldükleri polis aracında yol boyunca darp edilerek hakarete uğradılar.

 14 saat boyunca kendilerine hiç bir açıklama yapılmadan emniyetin otoparkında bekletildiler. 
Emniyete getirildikleri ilk anda ise kanuna aykırı bir şekilde telefonları toplatıldı.
Sosyal mesafeyi hiçe sayarak 40-50 kişilik nezarethanelere 120 kişi dolduruldu. 
Sahur vaktinde yemek verilmediği gibi iftar anında ise 3 kisiye 1 kisilik yemek verildi.

Camiler pandemi kurallarına en çok uyulan yerler olduğu İç İşleri Bakanı tarafından da söylendiği ve itikafta tam izole olunduğu halde koskoca camilerde 5-10 kişinin itikafa girmesi tüm emniyeti harekete geçirecek kadar büyük bir tehdit (!) olarak algılandı!

Tüm halkın da bizzat şahit olduğu birçok alanda -kongrelerde, toplu taşımalarda, otellerde- ihlaller görmezden gelinirken pandemi yasağı bahane edilerek  İslam’ın kutsallarına, camilere, Müslümanlara,  saldıran İslam düşmanlarını Allah'a havale ediyoruz.

Mübarek Ramazan ayını hiçe sayarak sahur vaktinde ibadet halinde olan Furkan Gönüllülerine yapılan (istibdat rejimlerini aratmayacak) bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Başta tüm Müslümanları ve daha sonra adalet ve vicdan sahibi herkesi, yaşanan bu haksız ve hukuksuz olaya tepki göstermeye davet ediyoruz.