Semra Kuytul'un Millî Gazete’ye Verdiği Röportaj
Bolu F Tipi Cezaevi’nde 9,5 aydır tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin eşi Semra Kuytul, Millî Gazete’ye konuştu.
Gözaltı sürecini, vakfa yapılan operasyonları, Alparslan Kuytul Hocaefendi için hazırlanan iddianameyi ve birçok konuyu değerlendiren Semra Kuytul, “TEM, MİT ve Vakıflar Genel Müdürlüğü raporlarında Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin hiçbir terör örgütü ile irtibatı olmadığı ortaya çıktı. Furkan Vakfı bu konuda inceleme geçirmişti ve temiz olduğu bildirilmişti. İnşallah sürecin sonuna geldik. Artık tahliyesini bekliyoruz” dedi. Röportajın tamamı; “30 OCAK BİR SUSTURMA MESELESİYDİ” Alparslan Kuytul’un gözaltına alınması ve tutukluluk süreci nasıl başladı, bu sürecin arka planında ne var? 30 Ocak’ta Furkan Vakfı’na ve Alparslan Kuytul Hoca’ya operasyon yapıldı. Fakat bu süreç o gün başlamadı. 4 sene önce programlarımız iptal edilmeye, spor salonları verilmemeye başlandı. Bu spor salonları bizzat Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın engellemesi ile verilmedi. Biz düğün salonu tutarak program yapmaya başladık. Sonrasında düğün salonu sahiplerine tehdit ve cezalar kesilmeye başlandı. Sosyal medyadan kırpılmış videolar, yalan cümlelerle Alparslan Hoca’ya prestij kaybı yaşatıldı. Sohbetlerin büyük bir kısmında ilmi konular konuşulurdu. Son 5 dakikada soru cevap kısmında siyasi konuşmalar olurdu. Alparslan Hoca soru cevap kısmında yanlış gördüklerine yanlış dediği için bu süreç yaşandı. 30 Ocak bir susturma meselesiydi. MUHALİF OLMASI BÜYÜK BİR SEBEP Sizce bu sürecin sebebi neydi, sebep Alparslan Kuytul’un AKP’ye muhalif oluşu muydu? Bu süreçte muhalif olması büyük bir sebep. Alparslan Hoca, yanlışa muhalif birisiydi. Sadece parti meselesi değil. Gerçek İslam’ı muhafaza etmek istemesi, gerçek İslam’ın yaşanmasını istemesi ve yanlışları söylemesini sebep olarak görüyorum. Bu süreç öncesinde birçok konferansımız terör örgütlerinden gelebilecek tehlikelerden korunmamız amacıyla güvenlik gerekçesiyle iptal edilmişti. Şimdi bu terör örgütleri ile irtibatlı gösteriliyoruz. Bu büyük bir tezat. PENCEREDEN DIŞARI BAKTIĞIMIZDA SADECE POLİS GÖRÜYORDUK 30 Ocak’ta evinize ve vakfa sabah saatlerinde operasyon yapılmıştı. Operasyon için neler söyleyebilirsiniz? Sabah 5:30’da çok sayıda TOMA ve akrep tarzı araçlar ile Özel Harekât polisleriyle evimize operasyon yapıldı. Pencereden dışarı baktığımızda sadece polis görüyorduk, öyle kalabalıktı. Bir emniyet mensubu operasyon hakkında ‘Hazırlığı görünce terör örgütüne baskın yapacağız sandım, Alparslan Hoca’ya geldiğimize inanamadım’ dedi. Bir polis evde Alparslan Hoca’ya yere yatmasını söyledi. En alt gönüllümüze kadar yasaklamalar yapıldı. Bu, biz tepki göstermeyelim diye yapıldı. Gözaltına alındıktan sonra 10 gün boyunca gece gündüz emniyet önünde bekledik. Bu bekleyiş eylem kapsamına girmediği için izin verildi. ŞAKA GİBİ BİR İDDİANAMEYDİ Alparslan Kuytul’a hazırlanan iddianamede FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ terör örgütlerine üye olduğu ve bu örgütlerin propagandasını yaptığı yazıyordu. İddianame için sosyal medyada mizahi şeyler de yazılmıştı, siz neler söylersiniz? Sosyal medyada ben de okudum o yazıları. Gerçekten şaka gibi bir iddianameydi. O iddianame değişti. Şu an iki terör örgütü var ve iddianameden üyelik yazısı kaldırıldı. Alparslan Hoca, FETÖ henüz FETÖ olmadan onlarla tartışan, onları eleştiren biriydi. Fakat bugün FETÖ propagandası ile suçlanıyor. “ÖĞRENCİLERİN EŞYALARI, KİTAPLARI HÂLÂ EVLERDE” Furkan Vakfı’ndaki durum nedir? Yurt ve evlerdeki öğrenciler de evden atılmıştı. Vakfımız faaliyetten men edildi ama kapatılmadı. Kayyım mahkemesi sürüyor. Öğrenci yurtları kapatıldı. Evler mühürlendi. Öğrenciler hazırlıksız bir şekilde evden çıkarıldılar. Polis, belediye gelip evi boşaltmalarını söyledi. Öğrenciler poşetlere ne koyabildilerse evden çıktılar. Eşyaları, kitapları hâlâ evlerde. Tebligat yazısı evler boşaltıldıktan sonra geldi. Öğrenciler de 50 gün evleri önünde beklediler. “SABIR İLE KARŞILIYOR” Alparslan Kuytul neler söylüyor bu süreç için, cezaevinde durumu nasıl? Cezaevinde 9 aydır tek başına kalıyor. İlk iki ay, spora çıkması, kitap alması, televizyon izlemesi, birileriyle konuşma hakkı yasaktı. Bu durumu Mevlânâ’nın sözüyle açıklıyor. Mevlânâ, ‘Üzülme can. Doğruysan zarar gördüm deme, bil ki iyiler mutlaka kazanır’ diyor. Morali gayet iyi. Sürecin sonuna geldiğine inanıyor. Dosyaları incelediğini, dosyaların boş olduğunu söylüyor. Mahkemeye hazırlanıyor. Suçlamalara baktığında bahane aradıklarını, bu nedenle de iddianameyi alakasız durumlar ile dolu göstermeye çalıştıklarını söylüyor. Bu durumu sabır ile karşılıyor. “ATKILARIMIZA SUÇ ALETİ DENİLEREK EL KONULDU” Siz de gözaltına alınmıştınız, sebebi neydi? İlk kez size söyleyeceğim. Geçtiğimiz Salı günü Alparslan Hoca’yı ziyaret ettikten sonra ikinci kez gözaltına alındım. Sebebi Alparslan Kuytul’a özgürlük yazan atkıyla yürümem. Atkılarımıza suç aleti denilerek el konuldu. Bu yürüyüşlerle alakalı sosyal medyada bazı şeyler yazılmıştı. Biz iki ay önce “Sağlık, adalet ve özgürlük için yürüyoruz” demiştik. Bu sloganla eylem yasağımızı kaldırdık.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Son günlerde ortaya çıkardığımız TEM, MİT ve Vakıflar Genel Müdürlüğü raporlarında Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul’un hiçbir terör örgütü ile irtibatı olmadığı da ortaya çıktı. Furkan Vakfı bu konuda inceleme geçirmişti ve temiz olduğu bildirilmişti. İnşallah sürecin sonuna geldik. Artık tahliyesini bekliyoruz. Alparslan Hoca, toplumu uyarmaya, doğruya sevk etmeye, yanlışa muhalefet etmeye çalışan biri. Bizim vazifemiz böyle bir insana sahip çıkmaktır. Süreç, fikir ve özgürlüğe vurulan bir darbedir. Bizimle ilk konuşan gazete sizsiniz. Hassasiyetiniz için teşekkürler.